otuz altı

407 44 10
                                    



"ah, hadi ama!"

"hayır keigo, bunu kesinlikle yapmayacağım."

"küçükken de korkağın tekiydin ama bu kadarını beklemiyordum!"

"o zaman apartmanların tepelerine çıkmıyordun kuş beyinli! kim bilir hangi cehenneme uçuracaksın!?"

"bana güvenmiyorsun," dudak büktü sarışın.

siyahlı inanamaz gözlerle bakıp dudaklarını araladı. cidden şaka gibi bir şey olmalıydı! "bu konuda kendime bile güvenmiyorum, asla olmaz."

sarışın cevap vermedi, arkasını döndü.

siyahlı ise göz devirerek gülümsedi. "trip atmayı hala sevdiğine inanamıyorum."

sessizlik.

"tanrım.."

koca bir sessizlik daha.

"seninle uğraşmak kadar yorucu bir şey yok.." dedi ve iç çekti. "nereye demiştin?"

sarışın bir anda arkasını dönüp gülümsedi. yüzündeki sırıtış siyahlıyı keyiflendirirken içindeki korku ise git gide büyüyordu.

"sadece özel yerime uçacağız, kimse göremez."

"kimse göremez mi?"

"evet, merak etme." dedi ve siyahlıya yaklaşıp dudaklarına küçük bir öpücük bıraktı.

"ikna olmuşum gibi geliyor.." dedi beklenmedik hareketin yüzünden.

sarışın kıkırdayıp siyahlının arkasına geçti. kollarından tutup yavaşça havalandı.

"özlemediğim tek şey bu."

"yalan söylediğini anlayabiliyorum."

"peeeki~"

sarışın hızlandığında siyahlının homurdanmaları artmıştı fakat özel yer dediği yere iniş yaptığında siyahlının gözleri sonuna kadar açılmıştı.

önceden hazırlanmış sessiz, ıssız bir terasa benziyordu ancak tam olarak teras da değildi.

"sen ne yaptın?"

"mantık olarak yıldönümümüz gibi bir şey oluyor fakat araya birkaç yılcık girdiği için hatırlamıyor olabilirsin."

sarışın yanılıyordu. siyahlı her ocağın 19'unda eski yurdunun oradaki bankta oturur, yağan yağmuru seyrederdi.

"salak kuş," dedi gülümsemesine engel olmadan. "ama yanılıyorsun, zaten biliyordum."

"vay! o zaman sana sinirlenmeliyim. bildiğin halde söylemedin!"

siyahlı kahkaha atıp kendini koltuklardan birine attı. "rahat."

"elbette öyle."

siyahlı gözlerini sonuna kadar açıp sırıttı. ardından başının altındaki yastığı eline aldı.

"neye gülüy- touya, hayır."

"AHAHAHAHHA! TANRI AŞKINA HALA BÖYLE Mİ UYUYORSUN?"

"ne yapayım? lanet yastıklar rahat değil."

"AHAHAHAHAH HİÇ GÜLECEĞİM YOKTU- DUR TAMAM!"

sarışın sinirlenip koltukta yatan siyahlının üstüne çıkmıştı.

"aslında durmasan da olur.. hmm?"

sarışın sırıtıp yüzünü yüzüne yaklaştırdı. elini siyahlının beyaz tişörtünün altına kaydırıp karnını okşadı. iyice siyahlının kucağına yerleştiğinde siyahlı hafifçe doğrulup dudaklarını sarışının dudaklarına bastırdı. başta masum başlayan öpücük sarışının dilini içeri soktuğu zaman derinleşmişti. siyahlı ise ellerini beline dolamış, sarışını kendine bastırıyordu.


***

y.n.: yazacaktım, cidden yazıyordum taaa ki sonradan okuduğumda 'smut' betimlemelerimin aşırı garip olduğunu fark ettim. üzgünüm, bu kitap smutsuz hava sahasında olacak gibi.


Kaçış | DabihawksHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin