#27#

911 26 3
                                    


Yazar: bir babanın haykırışına koştu o anda herkes. Oya babasını bulma umuduyla çıktığı bu yolda babasının kollarına atmıştı kendisini. Kimse bilmez anlamazdı aliyi. Böylesine sert ve ağır başlı patronlarının ağlamasına şaşırmıştı adamlar.

Kurtarılması gereken alimiydi yıka oyamıydı karar veremediler.

Adamlar elini oyaya uzatınca bağırmaya başladı ali.

"çek o elini kızımın üzerinden" oteldeki herkes aliye bakarken ali ayağa kalkıp oyayıda kucağına aldı. Gözyaşları artık puanın boynuna dökülüyordu.

Arabanın kapısını açtılar ve Ali oyayla birlikte arkaya oturdu.

"eve sürün hemen!"

Kızının saçlarını severken aynı zamanda egemenin oyayı aradığını biliyordu.

############

" iki saat öncesine kadar buradaydı." dedi behsat bağırarak.

"gittiğini gördüğünüz halde neden durdurup sormadınız lan?!"

Behsat adamlara bağırırken iskender elini saçlarıma geçirmiş camdan bakıyordu.

"ben abimi arıyacağım." onurun dediğine Behsat sinirle bakarken onur arkasını dönüp telefonu kulağına götürdü

"alo abi"

.........

"yengem. O ortalıklarda yok. Çıkmış ve gitmiş."

Onur telefonun ekranına bakıp kapandığını anlayınca cebine koyup İskenderin yanına gitti.

"burca mal gibi durmaya devam mı edicez?"

"adamlar gittiler." dedi behsat

"adamlarınızı sizin" dedi iskender ve ceketini eline alıp çıktı. Onurda arkasından koşarken Behsat arkalarından baktı.

"keşke bir taneniz babanıza çekseydi. Hepsi babası lan hepsi. Nerde bela onlar oradalar." Behsat kendi kendine bağırırken aynı zamanda evde dört dönüyordu.

###########

"alo uygar oya seninle mi?"

"benimle değil egemen. Niye sordun?"

"yok bişey." egemen telefonu kapatıp kenara fırlatırken gaza bastığının ve ne kadar hızlı gittiğinin farkında bile değildi.

Telefonun çalmasıyla hemen alıp cevap verdi.

" ne var?"

"egemen bey oya hanım sokağın bir bölümüne kadar gözüküyor ancak sokağın diğer köşesindeki kameralara baktığımızda silinmiş olduğunu gördük."

"biraz daha boş konuşursan o dilini köpeklere hem ederim senin. Oyayı bulmadan arama"

Telefonu kapatıp ellerini direksiyona vurdu ve hızlıca sürmeye devam etti.

#############

Uygar hazırlanıp evden çıkacakken babasını telefonla konuşurken gördü ve kapının arkasından dinlemeye çalıştı.

"ali kızını mı bulmuş. Adı ne?"

.........

"oya güraylı mı?

............

"Oteldeki kamera kayıtlarını görmek istiyorum Ömer."

...............

"Ali güraylı yaşamıyacak anladın mı? Hemen yolunu kesin geliyorum."

Uygar kaşlarını çatarak babasını dinlerken geriye çekilip merdivenlerin arkasına saklandı. Babası odadan çıkıp giyinme odasına girerken uygar hemen çalışma odasına girip telefonu aldı ve bilgisayara gelen bildirimle bakışlarını oraya çevirdi.

Mesaja tıklayıp videoyu başlattı.

Yerde dizlerinin üstüne çökmüş oyanın yüzünü okşayan bir adam vardı. Adam kafasını kaldırıp birilerini çağrıyordu.

Ama bu adam. Bu adam iskenderi kurtaran doktor değilmiydi?

Uygar kaşlarını çatarak videoyu izledi ve babasının o sözleri geldi aklına

"Ali kızını mı bulmuş"

"oya güraylı."

Uygar videoyu kapatıp ayağa kalktı ve dışarı çıktı. Çağrıldığı taksi gelmişti. Kendi arabasıyla gitmeyecekti çünkü babası onu takip ettiğini anlardı.

Taksiyle yalının uzağında beklerken babasının çıktığını görüp şöföre onu takip etmesini söyledi ve eline telefonunu aldı

"alo iskender oyanın nerde olduğunu biliyorum. Sadece dinle bir yere gidicem ve konum atıcam oraya gelin."

############

Yarım saat sonra:

Uygar konum atıp uzakta beklerken arabadan inip söföre uzaklaşmasını söyledi. Uzun ve sessiz bir yolda babası arabasını yolun tam ortasına koymuştu.

Babası arabadan inip adamları ile beklerken alinin bu yoldan geçiceğini anlamıştı uygar.

İskender ve onur arabayı son hız sürerken egemeni arayıp haber vermişlerdi.

Egemen yolunu değiştirip konuma doğru giderken yanaklarından akan gözyaşlarını elinin tersiyle silip yola bakıyordu. Gözlerinin kızardığı bile bilmiyordu hakikaten kaç dakikadır sessizce ağlıyordu? Ne zamandan beridir bu kadar seviyordu yada?

############

Uygarın babası gelen arabanın durmasıyla yerinde kıpırdayıp arabaya doğru gitti.

Arabadan kırmızı gözleriyle inen ali kaşları çatık bir şekilde Uygarın babasına doğru yürüdü. Kendi zor tuttuğu belliydi.

"en değerlinin kızın olduğunu bilmiyordum ali?"

"sen ne biliyorsunki kemal. Şetefsizlikten başka."

"ölmünün bu kadar kolay olmamalıydı." Kemal aliyi kışkırtmaya devam ederken.

Uygarın yanına gelen arabayla oraya döndü. Onur ve iskender oyaya umutla bakarken uygar olanları bir bir anlatıp olan kurmuştu.

Uygar babasının elinin belindeki silaha gittiğini görünce belinden silah çıkartıp havaya ateş etti ve onlara doğru yürümeye başladı. Onur ve iskender çalıların arasından gizlice alinin arabasına doğru giderken ali ve Uygarın babası uygara dönmüşlerdi.

Ali kaşlarını çatıp uygara bakarken Uygarın babası hayretler içinde oğlunu izliyordu.

Uygar yanlarına vardığında ikisinde nefretle bakarken iskender arkadan Uygarın babasının adamlarına iki el ateş etti ve onlar yere yığıldı.

Onur o anda alinin şöförüne sıkarken uygar elindeki silahla alinin yanındaki adama ateş etti. Uygarın babası onur ve iskendere bakıp şaşırırken ali elleriyle uygarın gömleğini kavradı.

İskender ve onur aliye şaşkınlıkla bakarken konuşmaya başladı İskender.

"sen." dedi inanamayarak."

"sen o doktor değilmisin?"

Ali bişi demeden uygara bakarken onur uygarın babasının belindeki silahı alıp yere fırlattı.

"kızıma sakın zarar vermeyin" İskenderin kaşları daha da çatılırken
Konuşmaya başladı.

"yalan atma kızı kaçırıyorsun."

DÜĞÜM...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin