Oya;
Gözlerimi actığımda egemen yoktu.bende ayağa kalkıp banyoya girdim ve elimi yüzümü yıkayıp giyinme odasına girdim. Kendi kafama göre sacma sapan bir kombin yapıp üzerime geçirdim.
Salona girdigimde kimse yoktu. Nerede bunlar ?
Belki nermin abla biliyordur diye mutfaga doğru yol aldım."Nermin abla günaydın."
"Gunaydin yavrum."
"Egemenler nerede?"
"Onlar şirkete gitti yavrum. Bazi oetakliklar yapicaklarmiş."
"Tamam sagol ablacım."
"Kahvaltini hazirlayabilirim istersen."
"Yok hiç zahmet etme."
Mutfaktan çıkıp bahceye girdim ve salıncağa oturup sallanmaya başladım.
gelen bildirimle telefonumu arka cebimden cikarip baktım.Kimden:uygar
Oya günaydın. Musaitsen seninle birşeyler konuşmak istiyorum,hazır egemen'de yokken. Söyliyeceğim şey cok kıyemtli. En başından söylemem gerekirdi fakat cesaret edemedim. Oraya geliyorum.
Ne demekti bu şimdi?
En başından beri soyleyemediği şey.
Ayağa kalkıp telefonu cebime koydum ve içeri girdim.
20 dakika sonra;
Zilin çalmasıyla hemen ayağa kalktım ve kapıya doğru koştum.
" ben baktım."
Kapıyı açtığımda uygarın suratı asıktı.
"Merhaba." Dedi ve tedirgin bir sekilde iceri adım attı.
"Hoşgeldin." Dedim ve kapıyı kapatıp elimle salonu işaret ettim.
Kafasını sallayip salona dogru yurumeye başladı,bende arkasindan yürüdüm.
Salona girip koltuğa oturdu ve ellerini dizlerinde gezdirdi etrafa bakıp benimle göz göze geldi.
Yanina oturdum.
"Seni dinliyorum.
"Öncelikle sakin kalmanı istiyorum."
"Uygar anlat şunu."
"Egemen senin gerçek sevgilin değil. Sana çarpan kişi o ve seni hastaneye götüren. Uyandığında hafızan silindiği için sana boyle bir yalan attı ve bu yalana bizide alet etti."
Egemenden:
"Egemen." Ses yok
"Egemen." Ses yok
"Egemen."
Gözlerimi hırsla açtığımda oya ile göz göze geldim.
Terlerimin sırtımdan aktığını hissederken kollarimdan destek alıp uyandım.
Kabus. Sadece bir kabus.
"Iyimisin?"
Başımı sallayıp kollarımı beline sardım.
"Kabus gördüm."
Oya kollarıyla sırtımı sıvazlayıp konuştu.
"ter içinde kalmışsın." Dedi ve geri çekildi. Tişörtümün eteğinden tutup çıkardı ve göğsüme ufak bir öpücük kondurdu.
"Burda bekle,sana başka bir tişört getiricem."
Yataktan kalkıcakken bileğinden tutup kendime çevirdim ve dudaklarına yapıştım.
Bunu beklemediği karşılık verememesinden belliydi.
Alt dudagini emip bıraktım ve alnini alnima yasladım.
Gozlerimin içinde bakıp dudağıma yaklaştı ve bu sefer o beni öpmeye başladı.
Üst dudagını iki dudağımın arasına yerleştirdi ve inledi. Belinden tutup onu daha cok kendime yaklaştırdım ve onu derince öpmeye başladım. Sanki veda eder gibi,birdaha görmeyecekmiş gibi ve ölecekmişim gibi...
Geri çekilip nefesimi toparlamaya çalışırken istek dolu gözlerle baktı bana.
"Neden durdun."
Gülümsedim ve yanağını sevdim.
"Burda durmak güzel. " dedim ve onu kendime çekip yataga uzandım. Kafasini göğsüme yaslayıp derin bir nefes aldı.
"Bir daha uzaklaşma benden kabus görüyorum." Dedim. Güldü ve başını salladı.
"Arkadan sarılan sendin geri cekilmişsin ama farketmemişim."
"O zaman bundan sonra sen sarıl bana."
"Sarılırım tabi."dedi ve göğsümü öptü.
Onu kaybedemezdim. Uygarın herşeyi biliyor olması iyice canımı sıkmaya başladı. Benim ne yapıp edip bu konuyu halletmem gerekiyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜĞÜM...
RomanceDEVAM EDIYOR... Tesadüf diye bir şey yoktur. Herşeyin ve hayatına giren herkesin bırakacağı dersler ve izler vardır. +18 içerir