37.bölüm

348 42 18
                                    


Asaf ertesi gün gitmişti, Egemen kaldığı otelde hemen bir şeyler atıştırıp soruşturmanın yürütüldüğü Çamlıhemşin karakoluna gitmişti, karakolun önünde her zamanki gibi birkaç gazeteci vardı, gazeteciler onu  görünce hareketlendiler, mikrofonlarını dayayıp Egemen'i soru yağmuruna tutarken, Egemen onları görmezden gelerek hızlıca küçük karakol binasına girmişti, polis ve jandarma bu operasyonu beraber yürütüyorlardı,  komutan Selim'in odasının kapısını tıklatıp içeri girdi, içerde İstabul'dan gördüğü iki poliste oradaydı, onları görünce şaşırdı önemli bir gelişme vardı

"merhaba komutanım rahatsız ettim girebilir miyim?"

Komutan başıyla işaret etti

"gel gel Egemen bey siz hala dönmediniz mi?"

Egemen son derece kararlıydı

"dönmeyeceğimi söylemiştim Fikret'i bulmadan dönmem ben"

İçeride tanımadığı iki kişi daha vardı

"var mı bir gelişme?"

Komutan eliyle sandalyeye oturmasını işaret etti

"bütün kameraları tarattık kiralanan araçla Rize'ye  giriş yapmış, çıkış yaparken bir iz yok, bu da o adamın hala buralarda olabileceğini işaret ediyor, biz baba köyünü tarattık, şimdi anne tarafıyla ilgili soruşturmayı derinleştireceğiz şimdilik söyleyebileceklerim bunlar, asılsız çok ihbar geliyor onlarda bizi biraz oyalıyor maalesef ama umut ediyorum ki birkaç güne onları bulacağız"

Egemen'in gözleri uzun bir sürenin ardından ilk defa parladı

"umut etmeyin komutanım umut etmek bizim işimiz sizin işiniz bulmak "

Kapıdan çıkmaya hazırlanan Egemen'i komutan durdu

"Egemen bey fevriliğinizi öfkenizi sevdiğini kaybetmene veriyorum ama haddini bil, bana bak evlat başını da belaya koyma, hem Deniz'in annesinin köyü ve etrafı  Sivritepe civarı çok tehlikelidir sarp, kayalık, çokta yağış aldı, yolda kaymalar var, bırak biz işimizi yapalım"

Komutana gülümsedi Egemen "hiç merak etmeyin komutanım sizi zorlayacak hiçbir şey yapmam"

Yine tam kapıya hamle yapacağı sırada

"siz Egemensiniz değil mi?"

Seslenen gence döndü kumral, kahverengi gözlü bu çocuğu tanıyordu ama çıkaramadı

"ben Metin, Fikret'in kardeşi"

Egemen'in yüzünde mahcup bir ifade belirdi

"merhaba Metin ne kadar büyümüşsün"

"sağ olun bir konuşalım mı dışarıda?"

Egemen başını salladı, beraber dışarı çıktılar

"seni dinliyorum Metin"

"günlerdir buradaymışsın abi sağ ol"

Egemen başını sallamakla yetinmişti

"polisten jandarmadan farklı bildiğin bir şey var mı? Bir şey duydun mu işittin mi?"

Egemen başını salladı "bildiğim farklı bir şey yok, tek bildiğim o Deniz olacak adamın babasının çok zalim olduğu, çocuklarına çok eziyetler çektirdiği, çocuklarının da pek normla olmadığı, onun haricinde hiçbir bilgi yok bütün köylere girip çıktım telefonumu bıraktım, Fikret'le ilgili her hangi bir haber verecek kişiye para vereceğimi söyledim ama tık yok hiçbir gelişme yok"

Çirkin Ördek YavrusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin