16.BÖLÜM

596 57 4
                                    


Şimdi herkesin biraz nefes almaya ihtiyacı vardı, Fikret'in baş dönüyor midesi bulanıyordu, oturduğu koltuktan ayağa kalktığında başı döndü babası ona destek olmak istedi ama Fikret eliyle babasını durdurdu, yavaş adımlarla duvarlara tutuna tutuna içeri girdi kardeşlerini odasından çıkardı, üzerindeki kıyafetleri çıkardı çıplak öylece aynada kendisine baktı, birkaç saat önce umutla mutlulukla durduğu bu aynanın karşısında şimdi çırılçıplaktı anneannesinin yaşadıklarını düşündü, biricik aşkını kaybedişini adaşı olan ismini yaşattığı Fikret bebeğin hiç bilmediği yüzünü, bir aşkla beraber insanlığın yok oluşunu, insanlar bu kadar kötü olmayı nasıl beceriyordu? 

Yatağa girdi yorganı kafasına çekti,katıla katıla ağladı...Babasının öfkeli yüzüne baktı Egemen "sen ne demeye çalışıyorsun baba?"

"babam başımı hiç ama hiç okşamadı evet hiçbir şeyimizi eksik etmedi, evet karnımız doydu ama kalbimiz hep açtı bizim ve bunun sebebi o kadın ve oğlu,ne kaybettiği oğlunu kızını unutabildi, nede sevdasını, şimdi sen diyorsunki bütün bu olup bitene rağmen ben o kızla evleneceğim, olmaz oğlum buna müsaade edemem, o kadınla çocuğunun çektikleri babamın annemin çektikleri yetmedi mi ? kendine acımıyorsan o kıza acı oğlum"

"dedemle babaannemin Meryem ninenin yaşadıklarının,yaşayamadıklarının vebalini biz niye çekiyoruz o dönem yaşanan acıları tekrar tekrar yaşamanın kime ne faydası var baba. Alevi-sunni ayrımı mı kaldı Allah aşkına? neden kimse kimseyi olduğu gibi sevemiyor,değiştirmeye çalışıyor, şimdi sen bana diyorsun ki o alevi kızıyla olmaz , acıların üstüne olmaz,olacak baba bal gibi olacak ve bütün o ön yargılı insanlarda günlerini görecekler"

Kapı çaldı Ali tereddüt ederek kapıya yöneldi gelen inşallah Egemen değildir diye geçirdi onunla konuşmaya daha hazır değildi, kapıyı açtı korktuğu olmamıştı gelen Öykü'dü ikisi de güçlükle birbirine tebessüm etti

 "hoşgeldin kızım ne iyi ettin?"

"Fikret'i almaya geldim Ali amca"

Arkadan Fikret'in titrek sesi duyuldu "geldim" 

 "bizde kalsın bu gece Fikret Ali amca"

Ali başını salladı kenara çekildi Fikret ayakkabılarını giydi, o sırada Gülsüm Ali'nin önüne geçti ve Öykü'nün elini kavradı Fikret ruh gibi merdivenleri çıkmaya başlamıştı

"kızım bu gece elli yıllık   gizli bir acı ortaya çıktı, o adamı unutmasını sağla öykü, sakın olacağına, olabileceğine onu inandırma, o adamla olmaz, o aileyle olmaz, bütün bu acıların üstüne temiz sayfa açılamaz anladın mı beni bizim artık bu işe rızamız yok o yüzden kızıma göz kulak ol ve bu sevdayı kalbinden söküp atabilmesi için ona yardım et kızım"

Öykü öylece kalakalmıştı Gülsüm'ü hiç bu kadar kararlı görmemişti bugün ne yaşanmıştı böyle hiçbir şey söylemeden yukarı Fikret'in yanına koştu arabanın yanına gittiğinde Fikret'i göremedi ama öğürtü sesini dunca sesin olduğu yere doğru koştu, Fikret kusuyordu, onu yalnız bıraktı, oturduğu duvarın üstüne bir süre sonra Fikret geldi 

"canım öyle acıyor ki Öykü sanki binlerce kör bıçak kalbime saplanıyor, böyle bir tesadüf olabilir mi Öykü, biz nasıl bir yangının ortasına düştük böyle"

"ne oldu bir anlatsana bana Allah aşkına bu gece yemekte ne oldu da bu kadar dağıldın annen neden bu kadar kararlı bu iş olmaz diyor" 

Egemen iki saattir Fikret'e ulaşmaya çalışıyordu ama Fikret ne aramalarına ne de mesajlarına geri dönmüştü, evlerine gitmeyi düşündü ama Fikret'i zor durumda bırakmak istemiyordu ama bir şekilde ulaşması gerekti kendi canı bu kadar acırken Fikret kim bilir ne haldeydi?

Çirkin Ördek YavrusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin