Merhaba arkadaşlar öncelikle hepinizin bayramını en içten dileklerimle kutlarım.Bayram şekeri tadında küçücük bir bölüm bırakıyorum buraya umarım beğenirsiniz.Bütün hikayeyi bitirdikten sonra düzenleme işine girişebileceğim her zamanki gibi.Beğeni ve yorumlarınızı bekliyorum.Sevgiler
Yanуana uzanırdık ve ıslaktı çimenler
Ne kadar güzelԁin sen! nasıl eşsiz bir уazdı!
Bunu anlattılar hep, уani уiten bir aşkı
Geçerek bu dünyadan bütün ölü şairler .Ataol BEHRAMOĞLU
Filmin ortalarına doğru Fikret ağlamaya başlamıştı
"işte en sevdiğim sahne"
Egemen başını omzuna yaslayan sevgilisini izliyor, birasını yudumluyordu, film onu cezbettiği pek söylenemezdi ama Fikret'i kalkanlarından arınmış, doğal, çırılçıplak görebileceği ender zamanlardan biriydi ve filmden çok daha güzeldi.
Filmin sonuna doğru Fikret Egemen'in omzunda sızmıştı. Egemen'in bir iki denemesine rağmen Fikret uyanmayınca Egemen Fikret'i kucakladığı gibi odasına çıkarmış üstüne pikesini örtmüş odadan çıkarak kendi odasına geçmişti.
Geçer geçmezde soğuk suyun altına girdi, şampuanın kokusu ona yine Fikret'i hatırlatmıştı gerçi son zamanlar aklından hiç çıkarmamıştı, nadir kahkaları, gözlerini kısarak ona bakması, saçlarıyla oynayışı bu kız tam bir büyücüydü, beline doladığı havluyla kendini yatağa bıraktı.
Fikret bir rüya görüyordu tıpkı filmdeki gibi; Egemen'de kendisi de yaşlanmış bir bankın üstünde oturuyorlardı.
Egemen "beni neden bıraktın"
"seni hiç bırakmadım ki; bazen gitsende o kişiden gitmiş olmazsın"
"sen gittin ya bende öldüm"
Uykuyla uyanıklık arasında bir yerde kapı gürültüsüne zoraki de olsa uyandı, aslında uyanmak istemiyordu, Egemen'le yaşlılık halini görmek onu etkilemiş rüyanın devamını merak ediyordu ama uyandırılmıştı işte, elini yüzüne götürünce ağladığını fark etmişti,
"Fikret benim hadi aç kapıyı"
Fikret rüyanın etkisiyle hızla kapıyı açtı ve Egemen'in boynuna sıkıca sarıldı
"hey ne oldu"
Fikret cevaplayacak gücü kendinde bulamadı Egemen'e daha sıkı sarıldı, İstanbul'a dönüşte Egemen'den ayrılmak bu ilişkiyi devam ettirmemek niyetindeydi ama bunu şimdi yapamayacaktı,onu terk edemezdi.
"neyin var ne oldu Fikret iyi misin?"
"ben sadece kötü bir rüya gördüm"
Egemen Fikret'in yüzünü avuçlarının içine aldı
"eğer iyiysen hemen hazırlan seni harika bir yere götüreceğim"
"nereye hemde gecenin bu saatinde"
"buraya yatmaya gelmedik çirkin, haydi marş marş seni lobide bekliyorum"
Lobiye indiğinde Egemen sabırsızlıktan ölmek üzereydi, Fikret uykulu gözlerle nihayet indiğinde elinden tuttuğu gibi doğruca arabaya götürdü, bagajdan çıkardığı, kahve ve kruvasanları eline tutuşturdu,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çirkin Ördek Yavrusu
General FictionBen Fikret Zeynep Doğan adımı hayatını kaybetmiş iki küçük çocuktan aldım, bir adama aşık oldum, tamda kitaplarda, filmlerdeki gibi büyük aşklardan ama onu geçmişin laneti ve ön yargılar yüzünden kaybettim, yıllar sonra tekrar karşılaştığımızda ihan...
