4.Bölüm

807 90 10
                                    



Fikret Egemen'in ağır adımlarla arabasına binişini izlerken kulaklarında söylediği ağır sözler çınlıyordu. Ettiği birkaç kelimenin bir insanı böyle yaralayabileceğini düşünmemişti. Sinirden gözleri dolmuştu otoparktan hızlıca çıktı ve  eve doğru yürüdü, sinirli olduğunda kendini böyle yollara atıyordu. Bacaklarında derman kalmadığını anlayınca bir bankta oturdu gelip geçen insanları seyretti. Hep yanlış anlaşılmak zorunda mıydı? Ama hayır bu sefer yanlış anlaşılmamış inadına bile isteye o sözleri söylemişti işte. Bir şekilde Egemen'den özür dilemesi gerekiyordu ancak ne yapacağını bilmiyordu. Biraz dinlendikten sonra yoluna devam etti.

Ertesi gün evden okula gitmek için çıktığında aklında hala Egemen vardı, nasıl özür dileyeceğini bilmiyordu onu nasıl bulacağını haftaya dersi vardı ve ancak onu o zaman görebilirdi. Ama o zamana kadar bekleyemeyeceğini biliyordu, beyni bir hafta daha aynı şeyleri düşünemezdi, kendini ve hocasını düşürdüğü durum korkunçtu. Bazı şeyler basit şekilde çözülebilirdi, Öykü'yü aradı ve ondan Egemen'in şirketinin telefonunu bulmasını istedi, birkaç dakika sonra telefon numarasını mesaj atmıştı, şirketin telefonunu aradığında hoş sesli bir kadın

"iyi günler Kurtuluş Mimarlık nasıl yardımcı olabilirim?"

"ben iyi günler Egemen hocanın öğrencisiyim de benden bugün ofise ödevleri getirmemi istemişti kendisi orada mı?"

"bir dakika sizi Egemen beyin asistanına aktarayım"

Kısa bir müzikten sonra

"iyi günler buyurun"

"ben az önce açıklamıştım ama Egemen hoca orada mı onu öğrenmek istemiştim kendisine teslim etmem gereken ödevler varda"

"kendisi burada ama bugün iki toplantısı var onu görebileceğini sanmıyorum sen ödevleri bana bırak ben iletirim"

"isminiz neydi"

"eda"

"tamam eda hanım oraya geldiğimde sizi bulacağım"

Otobüse bindi ardında metroya şirketin yer aldığı çok katlı uzun binanın önüne geldiğinde kendini bina karşısında küçük hissetti ve girmekten vazgeçti binanın önünden yürümeye devam ettiğinde az ilerideki çok meşhur kahve dükkanını gördü bunu yapabilirdi, tekrar fikrini değiştirdi. kahve dükkanına girdi o kadar çok seçenek vardı ki ve egemen bunların hangisini tercih ediyordu onun hakkında hiçbir şey bilmiyordu. Hemen iki tane espersso sipariş etti. Siparişlerini beklerken ne konuşacağını nasıl özür dileyeceği ölçüp biçiyordu. Kahveler karton kutu ve kağıt torbayla  geldiğinde gitmeye hazırdı.

Fikrini değiştirmeden hemen plazadan içeri girdi, güvenlik nereye gideceği tarif ettikten sonra asansörü çağırdı ve 11.katın olduğu düğmeye bastı. Kan basıncı artmış heyecandan dili damağına yapışmıştı.

Asansörün kapıları açıldığında derin bir nefes aldı ve ardından hızlıca verdi. Danışmadaki kadın görevliye Egemen beyi görmek istediğini kendisini beklediğini söyledi. O da onu asistanı Eda'ya yönlendirdi. Uzun bir koridorun ardından cam kapılı bir odadan girdi.

"Merhaba ben Fikret Egemen hocanın öğrencisiyim kendisini görebilir miyim?"

Kıvırcık saçlı, uzun boylu hoş bir kadındı Eda ayağa kalkmadan elini uzattı

"ben Eda ödevleri bana teslim et, ben toplantısı bittiğinde kendisine iletirim"

"hayır bunu kendisine iletmek zorundayım"

Çirkin Ördek YavrusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin