Merhaba arkadaşlar uzun bir süredir ayrıyız biliyorum ama yoğun bir dönemden geçiyorum ancak yamaya fırsat bulabildim şimdi size ufacık bir spoi bırakıyorum umarım telafi edebilmişimdir bu şekilde sizleri seviyorum iyi okumalar
Pencerenin ardından kent meydanındaki kalabalığa baktı Fikret, hangi yollardan geçerek gelmişlerdi bu günlere, zor olmuştu ama değmişti. Şimdi yine bir karar almak üzereydi, çalan davul zurna eşliğinde halay çeken kalabalığa baktı neredeyse birkaç gün önce burun buruna gelmişlerdi. İki tarafta ki bu durumda taraf olunması bile çok saçmaydı neredeyse bir kıvılcımla gırtlak gırtlağa gelecekken şimdi zincir olmuş halay çekiyorlardı. gülümsedi ama birazdan alacağı kararla her şeyi yok edecekti biliyordu ama bunu yapamazdı, devam edemezdi. Boy aynasının karşısına geçti, kuaför ve makyöz istememişti kendi düğününde saç ve makyajını kendisi yapmıştı geriye bir tek gelinliği giymek kalmıştı. Ama asıl istemediği şey buydu o gelinliği giymek istemiyordu. Bunu bugün daha iyi anlamıştı, Kendinden nefret ediyordu ikinci defa Egemen'i terk ediyor olmak onu öldürüyor kendisinden nefret etmesine sebep oluyordu, ama en çokta Egemen'den nefret ediyordu, belki başka bir kadınla evlense bu kadar kalbi kırılmazdı ama o gidip en yakın dostuyla evlenmişti onunla çocuk yapmıştı.
Kapı tıklatıldı
"gel"
Fikret'in sesi belli belirsiz çıkmıştı, heyecansız ruh gibi ama Egemen bunu fark edememişti çünkü yıllardır bu anı beklemiş istemişti içinde korkarak da olsa düşlediği şey birazdan gerçek olacaktı içeriye coşkuyla girdi ama Fikret'in hazırlanmadığını görünce yüzü düştü
"hazırlanmamışsın sevgilim nikah memuru birazdan gelir"
Fikret'in Egemen'in yüzüne bakacak cesareti yoktu işleri çığırından çıkardığı için kahroluyordu ama bunu ne Egemen'e ne de kendisine yapacaktı. Tebessüm etti belli belirsiz, Egemen'in ellerinden tuttu tekli koltuğa oturttu kendisine kenardaki pufu çekti ve tam karşısına geçti ellerini ellerine hapsetti Egemen duyacaklarının kötülüğünü anlamıştı içine kor düştü isyan etmek istedi ama bir umutla küçücük bir umutla bekledi, Fikret belki bambaşka bir şey söyleyecekti yine ona şaka yapıyordu kim bilir
Fikret derin bir nefes aldı
"ben bunu yapamayacağım Egemen, üzgünüm ben seni affedemiyorum, seni çok seviyorum ama seni affedemiyorum lütfen beni affet"
Elini yavaşça Egemen'in yüzüne değdirdi, ardından okşadı yanağından öptü, Egemen usul usul bütün bunların bir şaka olmasını dileyerek son bir gayretle konuştu
"lütfen Fikret bunu bize yapma lütfen"
Fikret gözlerini kapadı başını salladı onunda gözlerinden yaşlar usul usul akıyordu
"üzgünüm yapamam"
Oturduğu puftan kalktı kenetli olan ellerini çekmeye çalışırken Egemen onu bırakmadı ayağa kalktı
"bunu bana 2. defa mı yapacaksın hemde bütün davetlilerin yanında"
"benim suçum mu seni affedememek benim suçum mu söyle"
Seni yükselmişti
"peki Fikret nasıl istersen öyle olsun ama şunu iyi bil"
Fikret'i gözelerine bakmaya zorlamıştı
"dönüp dolaşacağın yer benim Fikret"
Fikret güçlükle Egemenden ayrıldı kenarda duran çantasını aldı ve otel odasından çıktı.
Şimdi yeniden yeni bir yaşam kurma sırasıydı daha kaç defa yıkıp kendi hayatını tamir edecekti bilmiyordu ama içinden son olmasını diledi.
Egemen'i unutmayı, Egemen'in de günün birinde onu anlamasını affetmesini, kendisinin egemeni affetmesini ve ayrı ayrı olsa da hayatlarına devam edebilmeyi diledi. Birgün ikiside bunu yapıp özgürleşmeye başarırlarsa kim bilir yeni birer aşka yelken de açabilirlerdi. Gökyüzüne baktı
"lütfen Allah'ım iyi olsun, ikimizde iyi olalım"
Taksiye doğru ilerledi tekrar ardında bıraktığı kalabalığa baktı, en doğrusunu yapmıştı hiçbir acının üstüne bir gelecek inşa edilemiyordu.
Taksiye bindi
"nereye abla"
Genç taksici dikiz aynasından ona bakıyordu
"otobüs terminali lütfen"
Taksici aracı çalıştırdı radyodan Neşat Ertaş gesi bağlarını söylüyordu
"biraz ses verebilir misin?"
Taksici bir yerlerden birine benzettiği bu kadının dediğini yaptı sesi açtı
Yitirdim yarimi ama aranıyorum
Bir çift selamına güveniyorum
Şimdi bozkırın ortasından yeni bir yaşam kurmaya gidiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çirkin Ördek Yavrusu
General FictionBen Fikret Zeynep Doğan adımı hayatını kaybetmiş iki küçük çocuktan aldım, bir adama aşık oldum, tamda kitaplarda, filmlerdeki gibi büyük aşklardan ama onu geçmişin laneti ve ön yargılar yüzünden kaybettim, yıllar sonra tekrar karşılaştığımızda ihan...