13.Bölüm

579 59 2
                                    


Fikret kızardığını hissetmişti son zamanlarda çok sık olmaya başlamıştı bu, boynundaki fuları gevşetti, Egemen bu durumu anladı ve daha fazla onu utandırmamak adına

"karnın aç mı?"

"hayır daha aç değilim ama bir kahve fena olmazdı"

"o zaman hanımlar önden" açık kapıdan içeriye girdiğinde evin her bir detayına bayılmıştı,İskandinav tarzında döşenmiş sıcacık bir evdi,

"ben bize bir fincan kahve hazırlarken sende evi gezebilsin"

"gerçekten mi? Ayıp olmaz mı sonuçta başkasının evi"

"hayır ayıp olmaz her bir detaya objeye iyi bak küçük mimar, gelecekte sende böyle bir ev tasarlayacaksın hemde kendi evini"

"oooo ben böyle büyük hayaller kurmuyorum, benimkiler gerçekleştirilebilir hayaller"

"sen hayallerini yüksek tut Fikret kim bilir belki birgün gerçekleşir"

Fikret merdivenlerden yukarı çıktı ilk yatak odalarını inceledi ahşap zeminde ellerini uzun uzun gezdirdi

Ardından balkonun kapısını açtı büyüleyici bir manzara karşısında duruyordu, ayrıca evin arkasında yapılan tavlada (atların durduğu ahır) büyük bir cazibeyle kendisine göz kırpıyordu, köyde birkaç defa binmeye çalışmış ama korktuğu için başaramamıştı.En imrendiği şeylerden biri dört nala at sürmekti ve bu listesinin ilk sıralarında duruyordu.

Tavla'nın hemen yanında olan mızmar'a şöyle bir baktı kendini orada hayal etti.Egemen elinde tutuğu fincanlarla geri geldi birini ona uzattı

"çok teşekkür ederim"

kahve kokusunu içine çekti kokuyu daha iyi duymak için gözlerini yumdu,ardından bir yudum aldı,

"bu klasik bildiğimiz kahve değil galiba"

"aynen değil, bu colombia kahvesi, özel çekilmiş çekirdekten yapıldı ve demlemesi de bildiğimiz kahve yöntemiyle yapılmıyor."

"oo kahve gurmesisin galiba sen"

"birazcık İzel sayesinde"

"sizden öğrenecek çok şeyim var hocam"

"öğretiriz sıkıntı yok"

Ahşap sandalyeye oturan Fikret

"insan buradan hiç çıkmaz istemez ki, otur,kitap oku yürüyüş yap insan burada yapacak bir sürü şey bulabilir"

"aynen öyle"

bir süre sessiz kaldılar sadece doğanın sesi eşliğinde kahvelerini yudumladılar,

"arabayı hazırlattım artık gidelim mi?"

"nereye gideceğiz"

"buraya gelmişken küçük bir mangal partisi yaparız diye düşündüm ama öncesinde ata binelim ne dersin"

"harika"

aşağı indiklerinde kapının önünde duran montu,bereyi  ve atkıyı gösterdi

"bu saatten sonrası biraz soğuk olur bunları giy"

"bunlarda izel'in mi?"

"evet"

"yok giyemem bunları ben kadının zaten evinde kalıyoruz bir de eşyalarını asla kullanamam"

"sen ne ilginç bir kızsın,başkası olsa ünlü bir sanatçının bir kaç parça eşyasını giymek ister,bunun için delirir ama sen, işte bende bu yüzden sana aşığım ya"

Çirkin Ördek YavrusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin