1.Bölüm

1.5K 103 21
                                    


Merhaba arkadaşlar yeniden uzun bir maceraya başlıyoruz sizinle, hayatımızı,ilişkilerimizi,dünyaya bakış açımızı ailemizden yada sonradan edindiğimiz yargılarımızla belirliyoruz.Ve bu defa yargılarımızın bizi nerelere götüreceğini hep beraber göreceğiz.Olumlu-olumsuz görüşlerinizi belirtirseniz sevinirim.Beğenilerinizi (tabi gerçekten beğenirseniz) ihmal etmeyiniz.Hepinize iyi okumalar.

FİKRET

Yağmurlu havaları çok seviyordu Fikret kahvesini aldı, odasının cam kenarındaki tekli koltuğa oturdu, minicik penceresini kapatan güneşliği çekti, yağmur damlalarının cama vuruşunu izlemeye başladı, bazen yorgunluktan koşturmadan nefesinin kesildiğini hissediyordu, okula git, part time işe git eve dön annesine yardım et,anneannesinin bakımıyla ilgilen, hayat onun için tam bir maratondu.Bu maraton arasında ki en büyük keyfi işte böyle zamanlarda kahvesini alıp koltuğa yayılmak, birkaç sayfa kitap okumak,ardından Duman'ın ayaklarına sürtünerek üzerine atlamasını,kucağında rahat bir yer arayışının izlemekti.

Bugün de öyle günlerden biriydi ama bugünün keyfi kısa sürecekti kahvesini hızlıca içtikten sonra saçlarını taradı şöyle bir topladı, paltosunu giydi ilk önce anneannesinin yattığı odaya girdi,

"nene ben gidiyorum akşama görüşürüz gelirken sana ne getireyim"

Onu görünce doğrulan anneanne 

"Gülsüm,Gülsüm gelsene kızım misafiri yolcu etsene"

Fikret'e dönen anneanne 

"kusura bakma Ayten bu kızda iyice bir garip oldu aklı bir karış havada işte aşık mı oldu nedir ama ben akşam onu babasına söyleyeceğim"

Anneannesinin  yine bütün trafiği birbirine katmıştı, başındaki bu hastalık onu bir çocuktan farksız kılmıştı. Aile bireyleri bazen bir yabancı,bir komşu, evlat, yada  düşman oluyordu onun gözünde,oysa bu hastalık onu yakalamadan önce öyle güçlü  bir kadındı ki,öyle sarıp sarmalardı ki onları şimdi sıra bizde diye düşündü Fikret.

Derin bir nefes aldı eski iyi zamanları düşünmek boğazına bir yumru oluşmasına neden oluyordu.

"tamam Meryem'cim akşama görüşürüz tamam mı? Bir sarılsam sana olur mu?"

"olur tabi."

Kocaman kollarını açtı eğildi sarıldı  sımsıkı, saçlarını kokladı

"ben bu kokuyu tanıyorum sen torunum gibi kokuyorsun"

"hadi ben kaçtım" diyip yanağından bir öpücük aldı ve hızla uzaklaştı.

"Ah nenem ah hayat senin için bu kadar zor olmak zorunda mıydı?"

Ayakkabılarını giydi,

"anne ben gidiyorum"

Mutfağı temizleyen annesi elinde bezle geldi

"tamam kızım dikkatli ol"

"akşama geç kalabilirim bu akşam Kadıköy'de ki süpermarkette olacağım beni merak etme"

"baban istemiyor kızım o derslerine baksın diyor"

"anne lütfen ben çalışmak istiyorum bu konuyu uzatmayalım artık fıstığım"

Annesinden yanağından makas aldı ve merdivenleri çıktı. Babası elinde mobla apartmanın girişini temizliyordu arkasından babasına sarıldı.babası mobu bırakarak kızının yüzüne döndü sıkıca sarıldı

"gidiyor musun Fikret'im"

"evet baba gidiyorum"

Tepeden tırnağa kızını süzdü

Çirkin Ördek YavrusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin