Oylar ve yorumlar..
*
*
*
''Amca? Sen ne ara uyandın?'' dedi Karaca amcasının sorusunu es geçerek. Azer çoktan eli ile yüzünü sıvazlarken biraz sonra olacakları az çok tahmin edebiliyordu. Saadet de odanın önüne gelince kadro tamamlanmış, herkes birbirine bakıyordu.
''Uyandım, da uyanmaz olaydım! '' dedi Salih sinirle, sonra yeğeninin kucağında ki köpeği gösterdi. ''Bu ne böyle, kırmızı papyon takmış bir de! ''
Karaca gülerken Saadet konuştu. ''Ay ne var Salih ne kadar da tatlı olmuş, Azer almış barınaktan Karaca için. '' dedi Saadet köpeğe gülerek bakarken.
Salih sanki yüz yıllık dostundan ihanet yemiş gibi şaşkınlıkla Azer'e bakarken Azer ellerini teslim olmuşçasına havaya kaldırdı. ''Bak sev diye kırmızı papyon da aldım, daha ne yapayım! '' dedi gülmemeye çalışarak.
Salih çattığı kaşları ile köpeğe bakarken köpek de ona doğru havlamaya başladı. ''Terbiyesiz pezevenk! Bak nasıl da af kuruyor! Burası benim çöplüğüm aslanım, git ötede öt! ''
''Salih, küçücük köpekle ne derdin var Allah aşkına? Hadi yürü aşağı kahvaltıya! Azer yengem sizde gelin haydi..''
Saadet Salih'i ittirerek aşağı götürürken Azer ve Karaca birbirlerine bakıp gülmeye başladılar. ''Gelin bakalım kucağıma şenlik var şenlik! '' dedi Azer kucağında Çiko ile Karaca'yı yavaşça kucağına alırken.
''Ay Azer sana da eğlence çıktı! Ama amcamın yüz ifadesi çok fenaydı ya..'' dedi Karaca gülerken.
''Alışır alışır merak etme..'' dedi gülümseyip Azer. Kucağında Karaca ve Çiko ile aşağı inip Karaca'yı masadaki sandalyesine yavaşça yerleştirirken o da hemen yanına geçmişti Karaca'nın. Salih masanın baş köşesinde Çiko ya kötü bakışlarını yollarken Çiko buruşturduğu suratı ile ona bakıyor Azer ve Karaca da bu duruma gülmemek için kendilerini sıkıyordu.
''Papyonlu pezevenk! '' dedi Salih sessizliğini bozup Çiko ya bakarken. Çiko Salih'in dediklerinden sonra peş peşe havlayıp Azer'leri güldürürken Karaca Çikonun başını okşayıp onu sakinleştirmişti. ''Amca demesene şöyle, küçücük köpek ne zararı var sana?'' dedi sakince.
''Ya sevmiyorum ben bunları! '' diye çocukça bir tavırla çıkıştı Salih.
''Ya nesini sevmiyorsun Salih, minnacık bir şey zaten. Oy kuzum..''
''Sadişim sende mi? '' dedi alıngan bir tavırla Salih.
''Salih abartma, kocaman ev batmaz gözüne o kadar.''
Saadet çayları koyarken Karaca köpeği yere bırakmış evde gezinmesine izin vermişti. Salih sussa da ara ara kızgın bakışlar ile salonda gezinen Çiko ya bakıyordu. Karaca sakince kahvaltısını ederken Azer'in çatalı ile oynadığı tabağı görünce sinirle ona baktı.