İz▪️2

1.4K 95 138
                                    

Besmele ile okumaya başlayın...

*

*

2 gün sonra

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

2 gün sonra...

'' Salih, var mı Azer'den bir haber?'' dedi Saadet bir yandan Karaca için meyve doğrarken. Salih sıkıntıyla nefes alırken olumsuz anlamda salladı kafasını. ''Yok Sadiş, kimse nerde bilmiyor. Yaşıyor ama nerde ne yapıyor kimse bilmiyor.''

Saadet sessiz kalırken meyve tabağını yaptı. ''Sadiş sen ver onu bana ben hallederim, hem Karaca ile şu fizyoterapi meselesini konuşurum. ''

Tabağı alıp yavaşça yeğeninin kaldığı odaya çıkarken merdivenin son basamağında yüzüne neşeli bir ifade takıp odaya girdi. Yatağında elinde kitabıyla uzanan Karaca'yı görünce gülümsedi. ''Benim Aslan Karacam kitap kurdu mu olmuş?'' dedi gülerek.

Karaca amcasının bu tavrına gülümsedi. Uyandığından beri yanında o ve Saadet ablası vardı. Onların üzerine titreyişini gördükçe minnet duyuyordu onlara. ''Yani odada uyumaktan başka yapılacak en güzel aktivite kitap okumak amca.'' dedi gülerek.

''Sıkıldıysan indireyim seni bahçeye, hava da çok güzel güneş iyi gelir sana.'' dedi Salih hemen Karaca'nın yanına oturup. ''Yok amca hiç yorulma, zaten yaralarım acıyor biraz. '' dedi Karaca kollarını amcasına gösterirken.

Salih yaralı bir kuşu tutar gibi tuttu yeğeninin ellerini. Sağ kolu sol koluna nazaran biraz daha iyiydi. Daha az sargı vardı. ''Pansumanları değiştirelim mi Karaca'm, ilaçlarını aldın değil mi?'' diye sordu Salih sargılara bakarken.

''Aldım amca aldım. Öyle çok ağrım yok ama biraz var işte. '' dedi Karaca.

Salih sıkıntıyla iç çekti.. '' Dikişlerin çok zorluyor mu seni? Baktıralım mı İlhan amcana?''

''Yok, iyiyim. Sadece çok ani hareket yapınca acıyor biraz. Hem zaten her gün gelip bakıyorlar amca yorma insanları iyiyim ben..''

Aslında pek iyi değildi. Sadece amcasını üzememek için iyiyim diyordu. Bugün ağrıları her zamankinden daha fazlaydı. Kendini sıkıyordu ama ağrı git gide artıyordu.

''Gerekirse tüm dünya yorulsun umurumda değil Karaca'm. Sen iyi ol yeter bana.. '' dedi Salih Karaca'nın saçlarını okşarken. ''Hem sen bu perdeleri neden kapattın, camlar da kapalı. Havasız kalmış burası.''

Salih ayağa kalkıp Karaca'nın penceresini açıp odayı havalandırdı. Karaca'nın odası çiftliğin atlarının olduğu taraf görünüyordu buradan. Salih tek tek atlara bakarken az ileride simsiyah bir atın yularından tutup onu yürüten Azer'i görünce gözleri yuvalarından fırlayacaktı neredeyse .

Doğru mu gördüm diye gözlerini açıp kapatırken onu gördüğüne hiç bu kadar sevineceğini beklemiyordu. Hızla Karaca ya dönüp konuştu . ''Amcam ben bir arkadaşımı gördüm, hemen gidip geleceğim. Sen meyveni ye ben Sadişi yollarım buraya. ''

İZ▪️AZKARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin