Şarkıyı dinleyerek okumanız tavsiye edilir. İyi okumalar..
Bölüm Şarkısı: Sezen Aksu- Sorma
Sorma ne haldeyim sorma kederdeyim,
Sorma yangınlardayım zaman zaman..-Sezen A.-
*
Karanlık, sevdiğim adamın kır gibi tüm güzelliklerle dolu yüreğinden sonra en dibine düşüp asla ışığa ulaşamadığım tek yerdi.
Kurtuluşumun olmadığı, tüm çabalarıma, her seferinde yıkılan umutlarıma rağmen yine de umut etmeye devam ettiğim, sevdiğim adama kavuşmak için oradan çıkmaktan başka çarem olmadığı kocaman bir kuyuydu.
Ve ben, 1 yıl 10 ay önce sevdiğim adamın kollarına koşacakken o kuyunun en dibine düşmüştüm.
Umut etmiş, her seferinde yıkılan umutlarıma rağmen umut etmekten vazgeçmemiştim. Umutlarım benden vazgeçmişti.
Onlar beni bırakmıştı, ve ben umutlarımın beni bıraktığı gün Kara olmuştum.
Kim bilir, ben nasıl sevdiğim adamı bırakmak zorunda kaldıysam umutlarım da belki beni bırakmak zorunda kalmıştı.. Bilmiyordum.
Kapalı gözlerimin ardından, ciğerlerime dolan huzurun Bergamot ile karışmış kokusu içimi doldururken, bedenimi saran sıcaklık beni daha da gevşetiyor gözlerimi hiç açmamama sebep oluyordu. Gözlerim açmamak için direnirken nefes alıp, beni uyutan kokuya, huzura ve sıcaklığa sarıldım biraz daha.
Uzun süre sonra uykumu almış olmanın dinçliği beni rüyalar alemine kabul etmezken Bergamot kokusunu çektim içime. Hayal kuramıyordum, rüyalarda beni kabul etmiyordu. Gözlerimi hafifçe aralarken etrafın hafif loş oluşunun sebebini algılayamadım.
Açtığım gözlerim tekrar kapanırken yüzümde hissettiğim tüy kadar hafif dokunuşlar bir an için az da olsa kaşlarımı çatmama sebep oldu. Çok uyuduğum için sersemlemiştim ve algılayamıyordum. Gözlerimi tekrar aralarken Azer'in gözlerine değdi gözlerim.
Onun elleri yüzümde dolaşmaya devam ederken kalbim yerini belli etmişti bir kez daha. Yutkunurken Azer konuştu, ''İki yıl sonra kollarımda seni uyutmak, sensiz geçirdiğim günlerin en güzel mükafatıydı..'' dedi beni ürkütmemek için kısık tuttuğu sesine yansıyan mutluluğun ve sevincin coşkusuyla.
Sesinin ardına saklanan hüznü tanımıştım. Gözlerinde gölgelenen hasreti de..
Onun kollarında olmak, içimdeki ağlama isteğini her geçen an biraz daha arttırırken onun sözlerinden sonra ne diyeceğimi bilemedim. Hoş, konuşacak mecalim de yoktu.
Uykuya doymuştum belki ama onun huzur dolu kollarına doyamamıştım. Çünkü onsuzken sadece ona değil onun bana hissettirdiği huzura öyle hasret kalmıştım ki, değil saatlerce kollarında yatmak senelerce yatsam bile doyamayacaktım.
Kalkman gerekiyordu, onun kollarından uzaklaşmam gerekiyordu ama öyle bir girdaba kapılmıştım ki girdap beni içine çekmeyi bıraksa bile ben ona koşacak haldeydim.
Parmak uçları göz kapaklarımı bulurken gözlerimi kapattım. Kapalı gözlerimin ardından kirpiklerimin üzerinde yavaşça gezen parmak ucunu hissederken konuştu. ''Açma gözlerini, bana bakarken öfkeden kararacaksa bakma bana.'' Duraksadı ama söyledikleri gözlerimin dolmasına yetmişti.
''Ama izin ver en azından bir gece de olsa kollarımın arasında kal. İki yıldır sensizlikten acıyan sol yanımdaki izlerinde çiçekler açsın.'' Parmak uçları kirpiklerimden uzaklaşırken alnını alnıma yasladı. ''Sadece bir gece, sonra istediğin kadar kız bana razıyım.''