İz▪️40

702 70 68
                                    

İz 20,5K okumaya ulaştı! Hepinize 20,4K kalpli öpücükler canlarımm >3

Küçük de olsa yorumlarınızı bekliyorum canlarım.. Elinizi korkak alıştırmadan yapın yorumları zevkle okuyorum ben jhfuhwroghoıhb

Neyse, haydi bölüme geçelim.. Oyları unutmayın!:)

*

*

*

Hayatım boyunca çok kez yerin dibini boylamıştım ben. Çok kez düşmüş, ve çok kez kalkamamıştım. Ağlamış, gözyaşlarımı hep kendim silmiştim. Her şeyi kendim kendime yapmıştım. İntiharım dahil her şeyi..

İçimde kalan korkularımın sebebi de bendim.

Azer'in belimde olan kolları beni sımsıkı tutarken derince nefesler aldım. Bir kaç defa öksürürken suyun içinde olmak aldığım nefese rağmen boğuyordu beni. Korkuyordum, Azer'in yanımda olması bile suya karşı olan korkumu geçiremiyordu.

''Azer, çıkar beni buradan! Lütfen çıkar!'' Gözyaşlarım ıslak yanaklarıma nüfuz ederken korkuyla suya baktım. Azer'e sımsıkı tutunmuştum korkudan. ''Karaca, güzelim bana bak! Sakin ol, ben buradayım bir şey yok!'' Azer'in beni sakinleştirmeye çalışan ses tonu bir işe yaramazken kalbim korkudan hızlanmıştı.

''Çıkmak istiyorum, çıkar beni buradan! İstemiyorum, çıkar beni buradan!'' Gözyaşlarım durmazken korkuyla suya bakmaktan başka bir şey yapmıyordum. Azer'in yüzümdeki eli yanağıma yaslıyken yüzümü yüzüne çevirdi. ''Karaca bak gözlerime! Buradayım ben korkma, bir şey yok! Yanındayım ben, yalnız değilsin.'' dedi sesinde ki merhamet kırıntılarıyla.

''Yavaş yavaş çıkacağız tamam mı? Tutuyorum ben seni, sakin ol sıkma kendini.''

Ben buradan bir an önce çıkmak için sabırsızlıkla beklerken Azer kendiyle beraber beni yavaşça kenara çekmişti. Havuzun kenarına tutunup kendimi yukarı atarken kenara oturup geriye doğru olabildiğince uzaklaştım havuzdan. Korkudan titrerken Azer yanıma geldi hemen. Görevlilerden bir kaç kişi daha yanımıza toplanırken Çağan Bey Can'ı başka bir köşeye almıştı hemen.

Üzerime örtülen havlu, yanımıza gelen görevlilerin benim iyi olup olmadığımı sorması, çevrede olanlar ve daha fazlası. Hepsine karşı tepki verme yetimi yitirirken bakışlarım yerdeydi sadece. Azer'in benimle konuşma çabası bile boşaydı.

Kimseyi duyamıyordum. Aklımda sadece intihar ettiğim andan sonrası dönüyordu. Ciğerlerime suyun altındayken nefessiz kaldığım için saplanan ağrılar, suyun altına bile akan gözyaşlarım, son nefesimi vermek üzereyken bile aklımda sadece sevdiğim adamın oluşu..

Hepsi.. Tüm yaşadıklarım..

O günde aynısı olmuştu. Bir yerde görmüştüm, insan ölmek üzereyken tüm hayatı bir film şeridi misali gözlerinin önünden geçermiş diye bende o gün tüm hayatımı gözlerimin önünde görmüştüm. Çocukluğumu, gençliğimi, Azer'i, beni gerçekten seven kaybettiğim sevdiklerimi ve daha nicesini.

Şimdi de o geçmişimle bir kez daha yüzleşmiştim, ama bu en acısı olmuştu galiba emin değildim. Hepsinde canım acıyordu zaten, az ya da çok oluşunun bir önemi var mıydı?

Yoktu..

Üşümüş bedenime zıt akan sıcak gözyaşlarım bedenimin irkilmesine sebep olurken Azer yüzümü avuçlarının arasına aldı. ''Karaca, güzelim bak bana.. Konuş hadi benimle, Karaca..''

Bakışlarımı yerden çekmezken fısıldarcasına konuşabildim sadece.. Ondan sonra sustum. Dudaklarım sustu, dilim lal oldu, içim kan ağladı ve sadece göz yaşlarım konuştu. ''Götür beni buradan..''

İZ▪️AZKARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin