İz▪️19

917 91 316
                                    


Bölümde siniriniz bozulabilir, ama gerekli.

Bölüm sonu sorularına cevap verirseniz çok sevinirim..

Oylar ve yorumlar..

*

*

*

(Resim spoidir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Resim spoidir..)
*
*
*
1 Hafta Sonra..

Zaman bir ırmak misali akıp giderken geçen günler Karaca için bir diğerinden farksız ama bir o kadar düşüncelerle doluydu. Hastaneden çıktığı günün akşamı hem Azer'in ailesi hem de kendi ailesi ile kendisinin iyileşmesi şerefine güzel, kalabalık bir yemek yemişler çokça da eğlenmişlerdi.

Ama Karaca için durum çok farklıydı..

Mutlu olmak bir yana içinde Azer'den yana hep eksik bir şeyler vardı. Kafasına takılan soru işaretleri ve o soruların hiçlikte kaybolmuş cevapları..

Her gülümsediğinde Azer ile göz göze gelmesi bir yana o gülünce kendini mutlu hissetmesi, Azer'in gözlerinin içine bakarken içinden bir şeylerin akıp gitmesi bir yanaydı. Onun yanında her duyguyu doruklarda yaşarken en fazla yaşadığı iki duygu vardı sebepsiz..

Hasret ve pişmanlık.

Bu iki duygu onu karmakarışık bir hale sokarken Azer'e bu kadar yakın olmasına rağmen ona hasret kalıyor hissetmesi çok garibine gidiyordu. Peki ya pişmanlığı? O nedendi?

Ne olmuştu unuttuğu iki yılda da böylesine pişmanlık vardı içinde? Ya da ne olmuştu da Azer'e hasret kalıyormuş gibi hissediyordu, onunla aynı yatakta uyumuş saçlarını sevmiş olmasına rağmen?Yetmeyen bir şeyler vardı. Nereden tutsa bir yanı eksik kalıyordu. Nereden baksa bir yerler hep boşluktu..

Geçmişi bu kadar öğrenmek isterken yaşadığı toz pembe yalanlarla dolu bu cam fanus bir gün kırılınca ne yapacaktı?

Azer için Karaca'yı her mutlu gördüğü gün içine biraz daha mutluluk serpiliyor ama gerçeklerin yükü o mutluluğu hep gölgeliyordu. Acaba demeden duramıyordu hiç. Karaca'nın gözlerinde iki yıl önceki Karaca'nın bakışlarını yakalıyordu arada.

İki yıl önce onu sevmiş, onu insan yerine koymuş, ondan korkmamış o kendi küçük ama yüreği kocaman küçük kız çocuğunun izlerini taşıyordu..

Bunu fark etmek onu sevindirse bile içine buz gibi işleyen gerçeklerin korkusu kalbinin atışını değiştiriyordu. Çünkü deli gibi korkuyordu. Salih'in söylediği yalanlar bir gün gün yüzüne çıkacaktı.

Yalancının mumu yatsıya kadar yanardı ve mum sönmek üzereydi.. Çok az kalmıştı.

Karaca'nın kendine yaptıklarını görmüştü kendi gözleriyle, üstelik en hafifini görmüş olmasına rağmen inanamamıştı sevdiğinin kendine yaptıklarına. Kendine kıyışına inanamamıştı ama her geçen gün öğrendiği bir gerçek onu inanmaya mecbur bırakmıştı.

İZ▪️AZKARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin