Bu bölüm öyle bir bölüm ki.. Her duyguyu yaşayacaksınız.. Temin ediyorum..
Bölüm sonundaki soruları cevaplayınız lütfen..
Oylar ve yorumları alalım..
iyi okumalar..
*
*
*
''Tam bütün cevapları bulduğunu düşünürsün, sorular değişir.'' demiş Paulo Coelho. Hayatımın şuan tam bu noktasındaydım. Ben tüm cevapları bulmuşken sorularım değişmiş ve ben yine upuzun bir yola mahkum edilmiştim.
Bundan yalnızca iki gün önce sıradanlaşmış monoton hayatımın içinde acımla kavrulurken birden çıka gelmişti hayatıma. Ve tüm dengelerimi alt üst etmişti.
Azer Kurtuluş..
Adı gibi esrarengiz, soyadına zıt bir adamdı.
Tüm gece sabaha kadar bahçede ki Bergamot ağacının altında onun evde olan tek resmine bakmıştım. Yüzümde bir tebessümle göz yaşı dökmüştüm. Uzun süre sonra ilk defa onun için ağlamıştım. Çok kez keşke demiş, çok kez ona öfkelenmiş, çok kez fotoğraftaki yüzünü okşayıp ona onu çok sevdiğimi söylemiştim.
Sonra gün doğmuştu. Ve ben tekrar sadece Kara olmuştum.
Uzun koridorda yürüyüp beklediğim odadan içeri yavaşça girerken yatakta dans gösterisi izleyen Nehir ile göz göze geldim. Beni görünce gülümseyip televizyonun sesini kısarken içeri girdim. ''Kara, hoş geldin.'' dedi kollarını bana uzatırken.
''Hoş buldum güzellik, pek bir neşelisin bu gün.'' dedim onun canını acıtmayacak şekilde sarılırken. Gülümseyip geri çekildi, ''Bilmem, öyle içimden geldi işte. Ama sen durgunsun biraz ne oldu?'' dedi hafif kaşlarını çatıp.
''Hemen de anla değil mi?'' Alayla ona bakarken omuz silkti. ''Anneyim ben, içgüdülerim çok gelişti bu yüzden. Neyse ne oldu anlat bakalım.'' Sıkıntılı bir nefes aldım. ''Dün gece Azer ile karşılaştık bizim davette. Buraya gelmiş ve gitmeyecekmiş.''
Şaşkınlıkla bana baktı. ''Buraya mı gelmiş? Ne konuştunuz, ne oldu? Anlat çok merak ettim.'' Ben daha cevap veremeden kapı açıldı ve içeri bir adet Gediz Işıklı girdi. ''Ne olacak dövüyordu adamı ben yetişemesem.'' dedi gülerek.
''Oha Kara, ciddi misin Gediz?''
Gediz dudaklarını büküp olumlu anlamda kafasını sallarken Nehir kıkırdamıştı. ''Neden dövüyordun adamı?'' Kaşlarımı çattım. ''Karıcım deyip durdu, sinir etti beni ya. Keşke dövseydim! Hep senin yüzünden Gediz!''
Nehir ve Gediz benim dediklerime daha çok gülerken sıkıntıyla iç çektim. ''Ya ne güzel işte, mis gibi öpüşün kavuşun. Adam kalkmış buralara kadar gelmiş, fırsat bu fırsat Kara..'' dedi Nehir beni dürtüp. Göz devirdim bu dediğine. ''He Nehir tamam, birde nikah tazeleyin de tam olsun.''