6.Bölüm

365 27 0
                                    

İyi okumalar...

Mutfağa girdiğinde Çınar ile ikimiz kalmıştık. Sandalyeye yayılmış telefonuyla oynuyordu. Ben de kasaya geçip müşteri gelmesini bekledim.

Kapı sesi duyulduğunda başımı kaldırdım. Çınar da müşteriye bakıp yerinden kalktı. Yanıma geldiğinde gözleriyle gitmemi işaret ediyordu.

Derim nefes verip otuzlu yaşlardaki kadının yanına gittim.

"Hoşgeldiniz. Ne alacağınıza karar verebildiniz mi?" dediğimde tebessümle başını kaldırdı.

"Çay ve kurabiye tabağı alayım."

Başımı sallayıp mutfağa doğru giderken Çınar'ın tebessümle başını eğip kaldırdığını gördüm. Ben de gülüp başımı salladım ve mutfağa girdim. Öyle demeyin bu benim için büyük bir adımdı.

"Prensim, bir çay ve kurabiye tabağı." dediğimde başını sallayıp oturduğu yerden kalktı.

Müşteri geldi mi diye mutfaktan çıkıp etrafa baktım. Kadından başka kimse yoktu. Kediye baktığımda peteğin altında uyuduğunu gördüm.

Çınar'a döndüğümde ise yine telefonuyla uğraşıyordu. Boşverip abimin yanına gittim. Kurabiye tabağı hazırdı suyun kaynamasını bekliyordu.

Bir süre sonra çayı doldurduğunda kurabiye tabağı ile onu da tepsiye koyup elime aldım. Mutfaktan çıktığımda bir kaç tane daha müşteri olduğunu gördüm. Tepsiyi kadının masasına bırakıp kurabiye tabağı ile çayı masasına koydum. Teşekkür ettiğinde tebessümümü sunup on sekiz yaşlarında kız ve erkek olan müşterilerimin yanına gittim.

"Ne alırsınız?"

Bu çocuklarla daha samimi olasım geliyordu.

"İki tane meyve suyu." dediğinde başımı sallayıp mutfağa girdim.

"İki meyve suyu. Şu büyük kupalara dolduruyorum onları."

"Tamamdır."

Abim kupaları alıp tezgaha koyarken içimden arkasından sarılmak gelmişti. Çok şirin gözüküyordu. Tamam yirmi beş yaşında uzun boylu bir adam olabilirdi ama şirindi.

"Abi Çınar'a parayı ne zaman ödeyeceğiz?"

"Ne parası?"

"Adam muayene ediyor ya beni."

"Ne vereceğim ya o ibneye para. Çalışmıyor birşey etmiyor."

"Abi düzgün konuşsana ya. Ne demek çalışmıyor. İşini yapıyor işte. Ne kadar vermemiz gerekiyor?"

"Vermeyeceksin hiçbirşey Defne. O da almaz zaten. Kardeşinin kardeşini muayene ediyor bu kadar."

"Ben anlamadım şimdi Çınar ile ben kardeş miyiz?"

"Saçmalama. Ama öyle birşey oluyor. Of neyse al götür şunları." deyip ne zaman doldurduğunu anlamadığım bardakları elime verdi. Yanağımı öptüğünde gülüp mutfaktan çıktım.

Küçük müşterilerime doğru ilerlerken yirmili yaşlarda erkek grubunun kafeye girdiğini gördüm. Bunlar neden bu kadar uzunlardı?

"Teşekkür ederiz." diyen kıza afiyet olsun deyip bana bakan Çınar'a doğru yürüyordum ki kolum tutuldu.

"Güzellik bize de bak-

Yüzüne yediği yumrukla sarsılan adam masaya çarptı. Arkadaşları arkamda bir yere yollanırken ben de arkamı döndüm. Ah Çınar...

Üst üste yumruklarını adamlara atıyordu. Abim mutfaktan çıktığında Çınar'ı ayırmak yerine onunla beraber olup adamlara vurmaya başlamıştı. 

ABİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin