İyi okumalar...
"Doğukan'ın çıkmasını ister misiniz yoksa onun yanında da anlatabilecek misiniz?" dedi Çınar önündeki dosyaları birbirinden ayırmaya çalışarak.
Taktığı gözlüğü, takım elbisesiyle yakışıklı görünüyordu. Beni hayatından çıkarmıştı. Şimdi onun tanımadığı, sadece hastası olan bir kızdım.
"Abim kalabilir."
"Tamam. Sizi rahatsız eden şeyleri anlatmanızı istiyorum şimdi." dedi göz teması kurarak. Ellerini masada birleştirmiş dikkatle bana bakıyordu. O bakışlar eski bakışlar değildi tabii. Sevgi dolu bakışlar yoktu orada. Yoldan geçen birine bakar gibi bakıyordu.
"İnsanların en ufak düşüncesi bilmediğim şekilde rahatsız ediyor beni. Geçen akşam yemeğe çıkmıştım sevdiklerimle." deyip alayla güldüm. Anlatmama gerek yoktu aslında o daha iyi biliyordu her şeyi.
"Elbisem belki çok dardı belki çok dikkat çekiyordu. Abimin ve sevgilimin birşey diyeceği korkusu sardı bedenimi. Bana iğrenerek bakacaklar gibi gelmişti. O yüzden huzursuz, rahatsızdım."
"Önceden böyle bir olay yaşadın mı? Giyimine laf eden, sana iğrenerek bakan biri oldu mu?"
"Ailemden bahsediyorsunuz şuan." deyip gülümsedim dolu gözlerimle. Göz teması pek kurmuyorduk. Ben birşeyleri anlatırken hep başımı eğiyordum ki güçsüzlüğümü görmesin.
"Devam edin."
"Arabadan çıktım o yüzden. Eve gidip odama kapanmak istiyordum. Kimsenin beni görmemesini istiyordum. Apartmana girmiştim ki-
"Defne Hanım, neler olduğunu biliyorum. Sadece düşüncelerinizi söyleyin."
"İstediğimi söylerim. Psikolog değil misin sen? Dinle."
Bu çıkışımdan sonra şaşkınlıkla bana baktı. Kaşları biraz çatılmıştı. Çok şirin gözüküyordu. Gözlerinde soğukluk yoktu bu sefer. Buna sevinmiştim. Ortama sessizlik hakimdi şimdi. Eminim abim de şaşırmıştı bu çıkışıma.
"Peki, devam edin o zaman." dedi boğazını temizledikten sonra.
"Apartmana girmiştim ki abim yakaladı ve sarıldı. O zaman huzursuzluğum gitmişti, huzur gelmişti. Huzur ne deseler direkt abim derdim." dedim son cümlemi abime bakarak.
Tebessüm edip şakağımı öptü ve saçımı okşadı.
"Neyse, restorana gittik."
Çınar'ın beni kaldırıp çıkışa götürmesi, orada bana söylediği sözler, bana bakışları geldi aklıma. Nasıl anlatırdım onları? Anlatmayacaktım.
"Garson geldi." dedim dolu gözlerimle gülüp.
"Lisede beni taciz eden garson Batuhan."
Abimin nefes alışverişlerini duymuyordum. Cümlem ateş gibi düşmüştü ortaya. Tekrar sessizlik hakimdi odaya. Başımı kaldırıp Çınar'a baktım. Tepkisini merak ediyordum. Çenesini kasıyor gibi görünüyordu. Kaşları ve ifadesi düzdü ama yüzünü kastığı belli oluyordu. Sinirli gözükmek istemiyordu sanırım.
"Onu görünce kriz geçirdim galiba, hastanede buldum kendimi. Hastanede pek birşey olmadı. Sevdiğimi hayatımdan çıkarmaktan başka."
"Seviyorsanız neden çıkardınız?" dedi aynı ifadesiyle. Şuan kırık kalbinin hesabını soruyordu bana. Sesi hem kızgın hem kırgın çıkmıştı ama aramızdaki mesafeyi de unutmamıştı.
"Öyle gerekti. Şimdi daha fazla acı çekmemem için bana yardım eder misiniz?"
"İşim bu. Tabii ki yardım edeceğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ABİS
Short Story"Neden söylemedin?" "Araştırdığıma ve deneyimlerime göre anksiyete bozukluğu olan insanlar psikoloğa gitmek istemiyorlar. Senin gibi normal karşılıyorlar. Sana psikoloğum dersem beni kovardın ve seni gözlemleyemezdim. Öğrenci olarak karşına çıkmamı...