21.Bölüm

122 12 0
                                    

Defne'den devam
Abimin Elvina ile rahatça konuşması için onu salonda bırakıp mutfağa geldim.

Akşam için yemek hazırlayacaktım. Umarım Çınar gelirdi de yüzünü görürdüm... Eve geleceğimizi söylemiştim. Bir de abimle barışmaları iyi olurdu.

Dolabın kapağını açacaktım ki telefonumun bildirim sesiyle cebimden çıkardım.

"Yemek yapma ben geliyorum. Seni seviyorum."

Son cümleden sonra gülümsedim. Beni seviyor ve bunu açık açık dile getirmekte zorlanmıyor... Sevgilim...

"Ne gülüyorsun öyle?"

Abimin imalı sesiyle başımı kaldırdım. Kol kaslarıyla bardak alıyordu dolaptan.

"Şey, vid-

"Yalan söyleme, beceremiyorsun. Çınar ile konuşuyoruz desen yeter. Bugün yeterince genişledim zaten." dedi sıcak olmayan sesiyle ve su içip gitti.

Böyle mi davranacaktı hep bana? Gözlerimin dolduğunu fark edince Çınar'ın bir an önce gelmesini umdum. Bana iyi gelecek tek şey oydu.

Mutfak masasına oturup fark ettiğim telefona döndüm yine. Bir mesaj da ben yazmalıydım değil mi?

"Tamam, dikkatli ve çabuk gel. Özledim."

Telefonu masaya bırakıp karşıma bakmaya başlamıştım ki telefonum tekrar titreşti.

"Duygularımız karşılıklı."

Okuduğum şeyle gülümsedim. Duygularımız karşılıklıydı ve bana en çok mutluluk veren şeylerden biri de buydu.

Ya beni sevmeseydi? Ya da ben bu yakışıklı adamı sevmeseydim de o beni sevseydi? Vicdan azabıyla huzurlu yaşayamazdım büyük ihtimal.

"Her zaman."

Üstüm başım düzgün müydü ki? O gelecekti ve eğer kötü görünüyorsam görmemeliydi. Beni olduğum gibi sevmeliydi tabii ama ben kötü olmamalıydım.

Sandalyemden kalkıp odama girdim. Aynanın karşısına geçtiğimde saçlarımın normal, fakat rahat diye giydiğim üstümün pek de güzel görünmediğini fark ettim.

Altımda beyaz eşofman olduğundan üzerime açık mavi crop giyecektim. Evdeydim sonuçta değil mi...

Üstümü değiştirdikten sonra tekrar aynaya baktım. Acaba rımel sürsem daha mı iyi olurdu? Evet, iyi olurdu.

Elime maskarayı alıp dikkatle kapağını açtım. İki gözüme de aynı işlemi uyguladıktan sonra geri masanın üzerine koydum.

Onu koyarken gözüme dudak nemlendiricisi ilişti. Onu da sürsem? Dudaklarım kurumamıştı fakat kurumasın diye sürebilirdim. Dud-

Dudaklarıma bakarken bugün onları kimin öptüğü geldi aklıma... Aptal gibi sırıtmaya başlamıştım yine.

Şu nemlendiriciyi de sürüp çıkmalıydım bu odadan. Şeftalili nemlendiriciyi bugün onun öptüğü dudaklarıma uyguladıktan sonra odamdan çıktım.

Kapımı kapatıp başımı kaldırdığında kendi odasına girecek olan abimi gördüm. Gözleri önce yüzümde durdu, sonra göğsümde, çok geçmeden ayaklarıma indi ve sonunda gözlerini kıstı.

"Süslendin mi sen?"

Nasıl fark etmişti hemen? O kadar belli oluyor muydu ki? Olmuyordur ya.

"Yok, nereden çıkardın?"

"Hiç." diyerek birşey olmamış gibi odasına girince derin nefes verdim. Gerilimden çıkmıştım.

Telefonumun titreşmesiyle sevinçle cebimden çıkardım ve salona adımladım. Mesajın Elvina'dan geldiğini görünce mutluğumun yarısı kaçsa da Çınar'ın geleceğini aklıma getirerek modumu düşürmedim.

ABİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin