7.Bölüm

346 24 0
                                    

İyi okumalar...

"Nasılsın?"

Çenem avcumda kapıya dalmışken Çınar'ın önüme koyduğu suyla kendime geldim.

"Daha iyiyim." deyip bardağı aldım.

O kadından sonra iki müşteri daha gelmişti. Ben bakmamak için Çınar'a resmen yalvarmıştım. O da üzerime gelmemek için kabul edip bakmıştı. Saat daha öğle iki falandı.

"Müşteriler çok sık gelmiyor. Kediyi veterinere götürelim mi? Hem kafan dağılmış olur."

Mantıklıydı aslında. Abim hepsini yapabilirdi. Atıştırmalık şeyler satıyorduk zaten.

"Abime soralım." deyip sandalyeden kalktım.

"Birşey demez." dediğinde kaşlarımı kaldırıp 'emin misin' der gibi baktım.

"Ne diyecek Defne? Kaçırmıyorum ya seni."

"Haber verseydik."

"Tamam git söyle ben bekliyorum." dediğinde başımı sallayıp mutfağa ilerledim.

Kapıyı açtığımda abimin üç tane kurabiye tabağını, beş kupa meyve suyunu hazır ettiğini gördüm. Kendisi de sandalyede oturmuş telefon oynuyordu. Kapı sesiyle başını kaldırdı.

"Abi, Çınar diyor ki kediyi veterinere götürelim."

"Güzel. Para var mı yanında?" dedi oturduğu yerden.

"Var."

"İyi, Çınar öder zaten." deyip geri telefonuna döndü.

Hep Çınar hep Çınar...

Ceketimi ve çantamı askıdan alıp mutfaktan çıktım. Çınar kucağında kediyle kapıda bekliyordu. Nasıl tutabilmişti?

Yanına gitmemle kapıyı açıp çıktı. Ayağıyla tutup benim çıkmamı bekledi. Çıktım ve üzerime ceketimi geçirdim. Maskemi de taktığımda hazırdım.

"Alayım." deyip kollarımı uzattım.

Kediyi koltukaltlarından alırken ellerinin üzerine ellerimi koymuştum. Saati yine gözüme çarpmıştı. Ayrıca elleri benimkinden yumuşaktı. Tabi adam koskoca psikolog, bakıyordur kendine.

Arabası küçük aile arabası gibiydi. Lacivert rengi güzel görünüyordu. Arabaya bindiğimizde onun kokusunu solumaya başlamıştık. Bu adam arabasına kendi parfümünü mü boşaltmıştı?

"Anlatmak istediğin şeyler varsa anlatabilirsin şimdi." dedi arabayı park yerinden çıkarırken.

"Dikkatin dağılmaz mı?"

"Dağılmaz."

"Birşey soracağım. Buna kaç senedir karar veremedim. Senin dediğini doğru sayacağım o yüzden lütfen hafife alma."

"Dinliyorum." dedi kaşları çatık bir şekilde.

"Anlatmıştım ya, ailemin abime ve bana karşı tavırlarını. Onları asla sevemedim, ısınamadım o dönemden sonra. Hayırlı bir evlat olmaya çalıştım her zaman ama sevgi gösteremedim, sarılamadım onlara. Bazen üzüldüklerini görüyordum benim yüzümden. Bana baktılar, yedirdiler, içirdiler ama ben onları sevmedim. Nankörlük mü bu? Ben kötü birşey mi yaptım onları sevmeyerek?"

Sinyal verip sağa döndükten sonra konuşmaya başladı.

"Anladığım kadarıyla onlar sana sevgi göstermemiş. Ya aslında suçlu olan onlar. Bir ebeveyn çocuklarına sevgi göstermeli. Hakaret ve küfür ederse her çocuk soğur." dedi çenesini kaşıyarak.

ABİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin