# İnsan annesinin yokluğunda yaralarını saran kişiyi hiçbir zaman unutamaz...
Helin gözlerini açtığında heryeri kapkaranlık görüyordu, heryeri bağlıydı.
İbo onu dün bayılttıktan sonra yıkı dökük , terk edilmiş , ağları almış eski eve getirmişti, Elini yüzünü bağlamıştı.
Helin "ııı" diye inledi.
İbo "kız uyandı gözlerini açalım" dedi. Gözlerini ve ağzını açtılar.
Helin onun yüzüne tükürerek "şerefsiz, beni niye buraya getirdin" dedi
Tükürüklerini silen İbo, Helin 'in yüzüne tokat attı ve dediki " bu görüntüleri almaya gittin bizde seni kaçırdık, Abin hapihaneden hiç kurtulamayacak , Sende burada öleceksin"
Helin "ben buradan kurtalacağım, abimizde kurtaracağım, sizide mahvedeceğim.
İbo " Sefa bunun ağzını kapat, hemen"
Sefa , Helinin ağzını kapatır.
İbo " Sefa hadi Servet beyin yanına gidelim paralarımızı alalım"
Sefa "tamam" diyerek evden çıkarlar.
Helin oturduğu sandalyede nasıl kurtulacağını düşünüyordur.
***
Mukeddes Şeyma hoca , Elif hocanın etütüne gelerek " öğrenci kimlik fotokopisi olmayanlar , montlarını alıp dışarıya çıksınlar . Halk eğitime gideceksiniz."
Gülistan 'nın öğrenci kimlik fotokopisi yoktu , hocasının izinliyle hazırlamaya gitti.
Yukarı çıkarken montunu getirmediğini aklına geldi. Şimdi ne yapacaktı kimse vermezdi montunu ama şansını denedi .
Işıktan montunu istedi.
Gülistan "ışık"
Işık "Efendim Gülistan"
Gülistan " öğrenci kimlik fotokopisi olmayanlar halk eğitime gidecekler , bende gideceğim ama montum yok senin montunu alabilir miyim?
Işık " yani kirletmemek şartıyla evet"
Gülistan " teşekkür ederim" diyerek Işığın yatakhanesine gitti , kabindeki mavi montunu aldı.
Hafızlardan halk eğitime gidecekler : "Gülistan, Deniz, Kardelen"
Büyük gruplardan ise birkaç kişi...
Müdürün servisine bindiler . Gülistan, Deniz, Kardelen aynı yerde kapının orda oturuyorlardı.
Herkes servisin içinde koyun gibi dizilmiş, üst üste oturuyorlardı...
Yaklaşık on beş dakika sonunda halk eğitime gelinmişti.
***
Helin nasıl kurtulacağını düşünürken eteğinin arka cebinde bıçak vardı arkada bağlı olan elleriyle bıçağı aldı ve ellerini çözdü sonra ağızı sonrada ayaklarını çözdü ve sandalyeyi kenara iterek ayağa kalktı, kapıya doğru yürüdü...
Harabe evin kapısını açtı ama ne görsün sol tarafında İbo vardı.
İbo "sen napıyorsun burada"
Helin koşmaya başladı, İboda onun arkasından
İbo "kurtulamıycaksın"
Helin ağaçların ardından koşmaya devam ediyordu , bir çukurluk gördü ve oraya atladı.
İbo " Allah kahretsin Kızı elimden kaçırdım" dedi ve sonra sola doğru koştu.
Helin ise çukurluktan çıktı, ormanın sonuna doğru yürümeye başladı.
***
Öğrencilerin halk eğitimde işleri bitmiş, kursa dönmüşlerdi...
