# Ve H.Z Allah ; hüzünlü kadınların gülüşüne sakladı ay ışığını...
Bir saniye öncesinde Dünya durmuştu, sözün bittiği yerdeydik. Şimdi ise Dünya her şeye rağmen dönüyordu...
Işık, beşinci cüzü yapamadığı için ağlıyordu. Ceren ise bir anlık kafasını çevirmesi ile Işığın kafasını masaya yasladığını görür. Hocasının yanına gider.
Ceren "hocam, Işığa önemli bir şey söyleyecektim de"
Elif hoca "söyleyebilirsin"
~Ceren, Işığın yanına gider~
Ceren "Işık ne oldu?"
Işık, başını koyduğu masadan kaldırır. O kadar güzel ağlıyordu ki açan güller bile üzüntüsünden solmuştu...
Işık "sayfamı ezberleyemiyorum"
Ceren "kaçıncı cüz?"
Işık "beşinci cüz"
Ceren "aslında kolay cüz"
Işık "kolayda beş çiği daha yeni aldığım için zor geliyor neyse sen yerine geç. Hocamız yada kızlar görmesin"
Ceren "tamam ama ağlama. Yaparsın sen" diyerek yerine geçer.
Gülistan, sayfasını ezberlerken Ceren 'nin yerine oturduğunu fark eder ve arkasına döner. Işığın ağladığını görür.
Gülistan "Işık ne oldu?"
Bera, Işığın yanındaki sıraya bir günlük geçmiştir. Gülistan 'nın sorduğu soruya atlayarak "Gülistan, Işığını ağlıyor. Teselli et."
Işık sinirlenir ve istemeyerek "sanane"
Elif hoca, kafasını kaldırır ve Işığı görür.
Elif hoca "Işık"
Işık "efendim Işık"
Elif hoca "sen ağlıyor musun?"
Işık "evet hocam"
Elif hoca "neden?"
Işık "hocam sayfamı ezberleyemedim"
Elif hoca "beşinci cüzdesin değil mi?"
Işık "evet hocam"
Elif hoca "elini yüzünü yıka gel bakim"
~Işık elini yüzünü yıkamaya gider~
***
Ofis
Çağatay 'ın OdasıÇağatay, Okan 'nın
Çağatay, odasındadır artık çok zamanlar Okan 'nın yanına gitmiyordur. O artık Servet 'in emiri altındadır. Çağatay, Servet ile telefonda konuşuyordur.
Çağatay "Servet bey, size çok önemli şeyler demem lazım"
Servet "anlat bakalım"
Çağatay "Okan, işi almış"
Servet "bu kötü oldu işte. Şimdi hemen benim yanıma geliyorsun. Gelirken bir tane flaş bellek getiriyorsun"
Çağatay "Flaş bellek ile ne yapacaksınız?"
Servet "siz toplantıları projeksiyondan yapmıyor musun?"