"Yemeğini getirene kadar iyice dinlen. Yarın bazı görevlere çıkacağız."
—————————————————
Birkaç saat sonra elinde çorbayla içeri giren Minho, yatağında masum bir şekilde yatan çocuğa baktı.
"Jisung." Diye seslendi yatağa yaklaşırken.
Jisung anında gözlerini açarken yüzünü buruşturdu.
"Yemeğini getirdim."
Jisung yerinde doğrulup kendisine uzatılan tepsiye bakıp iç çekti.
"Çabuk ye. Kapıda seni bekliyorum." Diyen Minho başka bir şey söylemeden çıktı.
"Tuhaf mı davrandı yoksa bana mı öyle geldi?" Diye mırıldanıp çorbasını içmeye başladı.
•
•
•
•"Öncelikle Irium satanların kaynağını bulmamız gerekiyor."
Stray Kids ekibi bir masanın etrafında oturmuş plan yapıyorlardı. Jisung oldukça gergindi. Hissettiği suçluluk duygusu ve korku kendisini yiyip bitirirken bir de üstüne Hyunjin'in kendisine olan sert bakışları ağlamak istemesine sebep oluyordu.
"Beni duydun mu Jisung?"
Jisung'un gözleri daldığı noktadan Chan'ın sesiyle ayrıldı.
"Evet." Diye cevapladı hemen. Herkesin gözü onun üstündeyken oldukça baskı altında hissediyordu.
Ne kadar da iyiler, diye düşündü Jisung. Hepsinin hayatı babası yüzünden mahvolmuştu. Yine de birçoğu geldiğinden beri ona iyi davranıyordu.
"Sattığın şeyi hiç kontrol ettin mi? Sana hep Irium mu sattırıyorlardı?"
"Bilmiyorum. Her seferinde içinde mi diye kontrol etmek için bakıyordum. Mor renkli küçük bir hap. Başka bir şey bilmiyorum."
"Irium mor renklidir. Kesinlikle sana her seferinde Irium sattırmış olmalılar. Öyleyse satış nasıl gerçekleşiyordu? Yani şu an tekrar satmak istersen eğer onlarla nasıl iletişime geçeceksin?" Changbin oldukça ciddi görünüyordu. Bu, Jisung'un iyice gerilmesine sebep oldu. Rahatsızca kıpırdandı.
"Bir yer var. Bir çeşit bar. Senden bir şifre istiyorlar ve o şifreyle arka bölüme yönlendiriyorlar. Daha sonra yüzünü göstermeyen bir adam sana bir telefon veriyor. O telefon sayesinde gün ve saat hakkında konuşup karşındaki kişinin istediği yerde buluşuyorsun. Buluşma yerleri genelde ıssız yerler oluyor ve yüzünü gizleyen biri sana bir kutu verip hızlıca kayboluyor."
"Bunları bize ilk başta anlatmamıştı." Diye mırıldandı Hyunjin.
"Çünkü size güvenmiyordum." Jisung oldukça yumuşak bir ses tonuyla cevap verdi. Bırak onunla kavga etmeyi, Hyunjin'e bakmaktan bile utanıyordu.
"Öyleyse öncelikle bara gitmeliyiz."
"Bara kafana estiğinde gidemezsin. Yani belirli bir gün ve saat var. Telefonu almak için her Cuma saat 23:30 saatinde orada olmalısın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Eve | Minsung |
Science Fiction2150 yılında robotların hakim olduğu bir sisteme isyan eden 7 genç, başkanın oğlunu kaçırırsa ne olur? minsung✨ 08.07.2021