The Eve | Minsung |

17

"Öyleyse neden beni öpmüyorsun?"

—————————————————

Minho, sırıtarak kendisine bakan çocuğu şaşkınlıkla izledi. Böyle bir şey duymayı hiç beklemiyordu.

"Sarhoşsun ve ne dediğini bilmiyorsun. Birazdan süre biter ve buradan çıkarız merak etme." Diye mırıldandı Minho bakışlarını kaçırırken.

"Neden beni öpmüyorsun?"

"Jisung-"

"Güzel değil miyim?"

"Yarın bunları söylediğin için çok pişman olacaksın." Dedi Minho kaşlarını çatarak.

"Hyunjin'i mi seviyorsun?"

Jisung her lafıyla Minho'yu daha da şaşırtıyordu.

"Saçmalama Jisung!" Diye uyardı.

"Öyleyse neden öpmüyorsun?"

"Neden bu kadar istiyorsun?" Diye sordu Minho bıkkınlıkla.

"Dudaklarının tadını merak ediyorum." Diyen Jisung parmaklarını Minho'nun dudaklarına dokundurduğu an Minho, nefesini tuttu.

"Bir kere. Sadece-"

Minho eğildi ve Jisung'un sözünün kesilmesini sağlayarak yanağına minik bir öpücük kondurdu. Sonra kulağına yaklaşarak derin bir sesle fısıldadı.

"Çok güzelsin Jisung. Gördüğüm sen sevimli şeysin ama bunu yapamam. Bu şekilde olmaz. Nasıl olsa yarın hatırlamayacaksın. Hatırladığın zaman da pişman olacaksın. Bu yüzden beni daha fazla zorlama bebeğim."

Geri çekildiğinde ise başı göğüsüne düşen çocuğa gülümseyerek baktı.

"Şirin."

Dudaklarını birbirine bastırarak göğüsünde uyuyakalan çocuğun saçlarını okşadı. O sırada dolabın kapağı aniden açılınca irkildi.

"Süre-"

"Şşt! Sessiz ol. Uyuyor." Dedi Minho.

Sonrasında Jisung'u dolaptan çıkardı ve kucağına alıp odasına yöneldi. Felix ve Seungmin ise arkalarından bakakaldı.

Minho Jisung'u yatağına yavaşça yatırıp yorganı üzerine çekti. Daha sonra yatağının kenarına oturup çocuğun sevimli yüzünü seyretti. Bir süre sonra gülümsemesine engel olamayarak dudaklarını ısırdı.

"Çok farklısın.."

İşaret parmağını çocuğun yanağına uzattı ve hafifçe okşadı.

"Neden bu kadar-"

Daha sonra ne yaptığının farkına varıp elini çekti ve ayağa kalkıp toparlandı.

"İyi geceler minik sincap."

•
•
•
•