"Üzgünüm baba."
—————————————————
Jisung, babası yavaşça gözlerini açtığı sırada Minho ve Chan ile birlikte oturuyordu.
Babası kırpıştırdığı gözlerle Jisung'a ve diğerlerine bakarken neler olduğunu anlamaya çalışıyordu.
"Jisung-"
"Sözümü kesmeden beni dinle." Dedi Jisung oturduğu koltukta doğrulurken.
Babası şaşkınca kendisine baktığında Jisung iç çekti.
"Klon olduğumu biliyorum. Her şeyi biliyorum. Kurucunun oğlu Hyunsoo bana her şeyi anlattı. Bunca zamandır seni kontrol eden bir çip vardı. Bu çip sayesinde Hyunsoo, sana istediği her şeyi yaptırabiliyordu."
"Ne?" Babası yüzünü buruşturup düşüncelere daldığında Jisung yutkunarak her şeyi anlatmaya başladı. Hyunsoo'nun kendisine anlattığı her şeyi teker teker babasına anlattı.
"Sonuç olarak bize yardım etmelisin. Bizimle iş birliği yapmalısın. Robotları kapatmak istiyoruz. Rubrigard'a bir şey yapmayacağız. Yalnızca robotlar. Ancak insanlara her şeyi anlatacağız. Mutantlara taktığınız çiplerin hepsini çıkaracağız. Eğer bize yardım etmezsen bütün bunları zorla yapacağız. Seçim senin."
Babası duyduklarının şokuyla öylece Jisung'a bakıyordu.
"Cevap vermeyecek misin?" Diye sordu Jisung.
Adamın gözlerinden düşen yaşları gördüğünde şoka uğradı.
"Ağlıyor musun?"
Chan ve Minho birbirlerine bakıp aynı anda kalktılar. Dışarı çıkıp ikiliyi yalnız bıraktılar.
"Jisung ben.."
"Biliyorum. İsteyerek yapmadın. Hepsini sana o yaptırdı. Ancak duymak istediğim şeyler bunlar değil. Zamanımız daralıyor. Her geçen gün daha çok insan ölüyor."
"Ben başa geldiğimde bunların olduğunu bilmiyordum. Yemin ederim. Dışarıdaki insanların isyancı olduğunu ve onlara çip takılarak kontrol edilmeleri gerektiğini söylediler ve.."
"Ve?"
"Annen gittikten sonra yaptığım şeylerin hiçbirini kendi irademle yapmadım. Sanki biri beynimi ele geçirmiş gibiydi. Ben.."
Jisung seslice nefes verdi.
"Ah, evet. Annem yaşıyor. Aslında seni onlar konusunda uyarmaya çalışmış ama sen ona inanmadığın için kendine sahte bir ölüm düzenleyerek kaçmış. Daha sonra hükümet karşıtı birileri ile iş birliği yapıp sizin aleyhinize bazı isyanlar düzenlemiş. Stray Kids çetesi de onlara çalışıyor. Seni buraya getirenler, beni kaçıranlar Stray Kids çetesi."
Babasının ağzı açık kaldığında Jisung fazla hızlı gittiğini düşünüp bir süre adamın sindirmesi için sessiz kaldı.
"Annen yaşıyor mu?" Diye sordu titrek sesiyle.
Jisung dudağını ısırdı ve gözlerini kaçırdı. Ağlamamalıydı. Sırası değildi.
"Evet yaşıyor. Bunları sonra düşünürsün ve eğer istersen onunla konuşursun. Şimdi bana bir cevap vermelisin. Hyunsoo elimizde. Artık seni kontrol edemez. Sendeki çip'i çoktan çıkardık. Bundan sonra vereceğin her karar senin sorumluluğunda. Ya bize yardım edip robotları kapatmama izin vereceksin. Mutantları özgür bırakıp sahte ülkeni yönetmeye devam edeceksin. Ya da biz bunu zorla yapacağız. Ha bu arada bilgin olsun diye söylüyorum. Savaş zamanında kaçıp kurtulan insanlar kendilerine bir ülke kurmuşlar. Gelişip büyümüşler ve yıllar boyunca sizinle savaşabilmek için hazırlanmışlar. Mutantları bu berbat yerden kurtarabilmek için yakında büyük bir orduyla üzerinize gelecekler. Yani her halükarda kazanma ihtimalin sıfır. Bu yüzden iyi düşün."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Eve | Minsung |
Science Fiction2150 yılında robotların hakim olduğu bir sisteme isyan eden 7 genç, başkanın oğlunu kaçırırsa ne olur? minsung✨ 08.07.2021