The Eve | Minsung |

13

"Hadi gece için biraz bakım yapalım."

—————————————————

"Nasıl görünüyorum?" Diye sordu Jisung Felix'e dönerek.

Felix kocaman açtığı gözleriyle ona hayran hayran bakıyordu.

"Seksi bir melek gibi." Dedi heyecanla. Jisung kıkırdayarak aynaya baktığında kendisini beğeniyle süzdü.

Üzerindeki beyaz, örgü crop top karın kaslarını açıkta bırakıyordu. Altındaki beyaz ve dar pantolon ise sağ uyluğunu açıkta bırakmıştı. Açıklığı kapatan küçük bir şerit sayesinde tam olarak da çıplak sayılmazdı. Saçlarında ise mavi sprey vardı. Mavi rengin kendisine çok yakıştığını düşünüp bu rengi aklına not etti. O sırada kendisine hayran hayran bakan Felix onu elinden tutup aşağı sürükledi.

"Hemen gidelim de herkes görsün."

Jisung onun bu hallerine göz devirip aşağı indiğinde Seungmin, Changbin ve Hyunjin birlikte oturuyordu. Daha doğrusu Hyunjin başını Changbin'in bacağına koymuş uyuyordu. Changbin ise onun saçlarını okşuyordu. Jisung bu görüntüyü gördüğü an oldukça sevimli olduklarını düşündü.

O sırada odaya giren Minho ve Chan ile gözleri anında Minho'yu süzdü. Altında siyah deri bir pantolon ve üstünde..

Üstünde resmen hiçbir şey yoktu. Sadece siyah bir ceket giymişti. Ceketin tek düğmesi bağlı da olsa neredeyse karın kaslarının tamamını ve göğüslerini görebiliyordu. Yutkunarak başını Hyunjin'e çevirdi. Changbin onu uyandırmıştı ve şimdi kendisine dikkatli bir şekilde bakıyordu. Jisung neden kendisine baktığını anlayamadığı için hızlıca gözlerini kaçırdı ve Felix'e baktı.

"Herkes hazırsa gidelim mi? Bizi arabada bekliyor." Dedi Chan kapıya yönelirken. Herkes onu onaylayıp peşine düştüğünde Jisung göz ucuyla Minho'ya baktı. Minho'nun kendisine baktığını fark eder etmez utanarak bakışlarını hızlıca başka yere çevirdi.

"Tanrım.. Tıpkı bir melek gibi görünüyorsun." Jisung kulağına fısıldayan sesle irkildi.

Arkasına baktığında Hyunjin'in kendisine sırıttığını gördü. Ondan bir iltifat beklemediği için şaşırdı.

"Teşekkürler sen de mükemmel gözüküyorsun." Diye fısıldadı.

Hyunjin ona sırıtıp hızlıca dışarı çıkında Jisung da derince bir nefes alıp peşinden dışarı çıktı. Büyük bir araba onları karşılarken Jisung hızlıca arabaya bindi. Yanına oturan Minho ile rahatsızca kıpırdansa da bakışlarını camdan ayırmadı.

"Hazır mısınız?" Diye sordu bir kadın sesi.

"Evet Joo." Diye cevapladı Chan.

Sonunda yola koyulduklarında Jisung heyecandan titriyordu.

"İyi misin?" Diye sordu Minho. Jisung onun konuşmasını beklemediği için irkildi.

"Evet iyiyim." Diye yalan söyledi.

"Gergin görünüyorsun."

Başını çevirdiğinde göz göze geldiler. Minho tuhaf bakışlarla kendisine baktığında nedense ürperdi. Yutkunarak gözlerini tekrar cama çevirdi.