"Erkek arkadaşım olur musun Jisung?"
—————————————————
Jisung kocaman gözlerle Minho'ya baktığında Minho, Jisung'un yanağını hafifçe okşadı.
"Ben.." Jisung ne diyeceğini bilemiyordu. Elbette Minho ile birlikte olmak istiyordu. Ancak ya Minho ondan sıkılırsa? Belki de Jisung onun için geçici bir heves.
"Ne düşünüyorsun Jisung? Bu soruya cevap vermen neden bu kadar uzun sürdü? İstemiyor musun?" Minho içindeki endişeye engel olamadı. Parmaklarını Jisung'un yanağından yavaşça çektiğinde karşısındaki çocuğun gözlerindeki belirsizlik Minho'yu rahatsız etti.
"İstiyorum." Dedi Jisung aniden.
"Ama?" Diye sordu Minho.
Jisung dudağını ısırarak bakışlarını kaçırdı.
"Söyle bana bebeğim."
"Sen mükemmelsin."
Minho kıkırdadı.
"Bana bilmediğim bir şey söyle." Dedi alaycı bir şekilde.
Jisung ona göz devirirken iç çekti.
"Kibarsın, yakışıklısın ve ve ben.. Ben.." Jisung ne diyeceğini bilemeden duraksayınca Minho onun yüzünü avuçladı.
"Sen küçük, tatlı bir sincapsın. Dışarıya karşı sert gözükmeye çalışan ama aslında içinde küçücük bir çocuk yatan sevimli bir sincap.. Babana ve yaptıklarına rağmen kendini tehlikeye atıp bize yardım etmeyi seçtin. İnsanlara yardım etmeyi seçtin ve ettin de. Seninle gurur duyuyorum. Gördüğüm en harika, en cesur ve en iyi kalpli insanlardan birisin. Sende benden çok daha fazlası var Han Jisung. Seni her şeyinle seviyorum. Hayatımın ortasına bir anda düşüverdin ve önce aklımın, sonra da kalbimin her bir noktasına sızıverdin. Hem de ben nasıl olduğunu bile anlamadan.. Şimdi her şey bitti. Uğruna savaştığımız şey bitti. Hepimiz normal birer genç olabiliriz. Hayatımıza devam edebiliriz ve ben senin bundan sonraki hayatımın bir parçası olmanı istiyorum. En azından denememize izin ver."
Jisung sevdiği adama bakarken gözleri doldu. Hayatında hiç böyle güzel sözler duymamıştı ve duyacağını da asla düşünmemişti.
Ama şimdi buradaydı. Sevdiği adama bakıyordu. Sevdiği adam tarafından seviliyordu. En önemlisi de bir sürü arkadaşı olmuştu. Bir ailesi.. Gerçek bir aile..
"Korkuyorum." Diye fısıldadı Jisung.
"Neden korkuyorsun?"
Karanlık odayı aydınlatan ay ışığı Minho'nun meleksi yüzüne vururken Jisung hayranlıkla onu seyretti.
"Ben ilk defa böyle hissediyorum Minho. İlk defa böyle şeyler yaşıyorum. Sana gerçekten çok değer veriyorum ve.."
"Ve?"
Jisung nefesini verirken bakışları aşağıya indi.
"Sahip olduğum şeyi kaybetmekten korkuyorum. Bütün bunlar çok yeni ve çok korkunç."
Minho hafifçe gülümseyip Jisung'un alnına bir öpücük kondurup geri çekildi. Jisung'un gözleri anında kapanırken dayanamayıp başını Minho'nun boynuna gömdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Eve | Minsung |
Science Fiction2150 yılında robotların hakim olduğu bir sisteme isyan eden 7 genç, başkanın oğlunu kaçırırsa ne olur? minsung✨ 08.07.2021