Jisung gözlerini açtığında ilk fark ettiği şey belini saran kol ve ensesindeki nefes oldu. Dün gece olanları hatırlayıp gülümserken yavaşça arkasına döndü. Minho meleksi bir yüzle uyurken parmaklarını Minho'nun yüzünde gezdirerek hayran bakışlarla onu izledi.
Minho bir anda eğilip dudaklarına bir öpücük kondurduğunda şaşkınlıkla gözleri açıldı.
"Günaydın bebeğim." Dedi Minho geri çekilip sırıtırken.
"Uyuyorsun sanıyordum." Dedi Jisung gülümserken.
"Uyuyordum." Dedi Minho onu iyice kendine çekerken.
"Kalkmalıyız." Dedi Jisung yüzünü Minho'nun boynuna gizlerken.
"Biraz daha kalalım."
"Olmaz. Diğerlerini de görmek istiyorum." Dedi Jisung ısrarla.
Minho iç çekti ve yavaşça ondan ayrıldı.
"Odama gidip üzerime bir şeyler giyeceğim. Aşağıda buluşuruz." Dedi Minho Jisung'un alnına bir öpücük bırakarak.
Minho odadan çıktıktan sonra kendi kendine sırıtıp banyoya gitti.
•
•
•
•Jisung aşağı indiğinde herkes yemek masasında toplanmıştı. Tıpkı eskisi gibi. Jisung Chan ve Changbin'i görür görmez hızlıca onlara koşup sarıldı.
"Hey, bu kadar mı özlendik?" Dedi Chan gülerek.
Jisung ikiliye aynı anda sarılırken üç genç birbirine yapışmıştı.
"Biraz daha sıkarsan boğulacağım." Dedi Changbin kıkırdayarak.
Jisung geri çekilirken gözleri doldu.
"Özür dilerim. Benim yüzümden-"
"Hayır. Senin yüzünden falan değil. Bak, biz iyiyiz. Bir şey olmadı. Kendini suçlamayı kes ve oturup kahvaltını et." Dedi Chan Jisung'un kolunu sıvazlayarak.
Jisung onu başıyla onaylarken Minho'nun yanına oturdu. Hyunjin neredeyse Minho ile yapışık bir şekilde otururken diğer çocuklar oldukça keyifsiz gözüküyorlardı.
"Surat asmayı kesin." Dedi Changbin göz devirirken.
"Söylemesi kolay tabi." Dedi Felix surat asarak. Gözleri şişmişti. Muhtemelen dün çok fazla ağlamıştı.
"Öldünüz sandık. Hayatımın en kötü gününü yaşadım." Dedi Seungmin üzgünce.
"Ama ölmedik. Buradayız. Artık neşelenir misiniz?
Jisung kendini suçlu hissederek sessizce yemeğini yedi.
"Neden sadece ona sarılıyorsun? Bana da sarıl." Dedi Changbin Hyunjin'e surat asarak. Jeongin homurdandı. Hyunjin ise Changbin'e dil çıkarıp Minho'ya sarılmaya devam etti.
"Bu arada bilmen gereken şeyler var Jisung." Dedi Chan. Jisung çatalını bırakıp Chan'a odaklandı.
"Nedir?"
"Hyunsoo'yu ve zaman makinesini oradan çıkarmayı başardık. Hyunsoo şu an sorguda. Yapılacak tek bir şey kaldı. Babana takılan çip'i çıkarmak ve onu ikna etmek. İzin verirse kolayca gidip sistemi kapatabiliriz."
Jisung iç çekerek bakışlarını tabağına indirdi.
"İzin vereceğini düşünmüyorum. Sistemi kapatırsak robotlarla birlikte bütün Rubrigard yok olacak. Bir düşünsene, sence buna izin verir mi?"
"Vermek zorunda Jisung. İzin vermezse zorla yaparız."
Jisung bir süre sessiz kalıp düşündü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Eve | Minsung |
Science Fiction2150 yılında robotların hakim olduğu bir sisteme isyan eden 7 genç, başkanın oğlunu kaçırırsa ne olur? minsung✨ 08.07.2021