2 AY SONRA
"Lee Minho! Hemen gel ve bavulunu toplamama yardım et! Senin kıyafetlerini kaldırmak zorunda değilim!!"
Jisung öfkeyle karşısındaki kıyafetlerle dolu dağınık bavula bakarken Minho içeri girdi.
"Özür dilerim, Hyunjin-"
"Hwang Hyunjin!" Diye bağırdı Jisung bütün evi inletecek kadar yüksek bir sesle.
Hyunjin anında kapıda dikilirken korkuyla Jisung'a baktı.
"Efendim?" Diye sordu masum bir sesle. Jisung eline aldığı yastıkla Hyunjin'e doğru atıldığında Hyunjin hızlıca Minho'nun arkasına saklandı.
"Çekil!" Diyen Jisung yastıkla Minho'nun suratına vurduğunda Minho sabır dilercesine başını yukarı kaldırdı.
"Ben bir şey yapmadım!" Diye itiraz eden Hyunjin Jisung'dan kaçmaya çalışıyordu.
"Minho ve sen iki gündür ne çeviriyorsunuz? Bu gece çıkacağız ve eşyalarını toparlamamış bile. Ordan bakılınca hizmetçi gibi mi görünüyorum?" Diyen Jisung yastığı Minho'nun suratına atıp kollarını bağladı ve öfkeyle ikisine baktı.
"Bebeğim, üzgünüm. Bazı görevler-"
"Lee Minho! Bana yalan söylemeyi kes. 2 aydır göreve falan çıkmıyorsun. Çıksan da çok nadir. Ne işler çeviriyorsunuz?"
"Tanrım, neler oluyor?" Diyen Seungmin içeri girdiğinde Jisung'un öfkeyle diğerlerine baktığını gördü.
"Bu ikisi bir şeyler çeviriyor!" Dedi Jisung sinirle.
Seungmin boğazını temizlerken diğer ikisine bir bakış attı.
"Bunu sonra halledin, Hyunjin bana lazım." Diyen Seungmin hızlıca Hyunjin'i çekip odadan çıkardı. Jisung peşlerinden gidecekken Minho önüne geçip onu durdurdu ve dudaklarına yapıştı. Jisung Minho'nun dudağını kanatacak kadar sert ısırdığında Minho, acıyla inledi ve geri çekildi.
"Tanrı aşkına Jisung! Sakin olur musun?"
Jisung nefesini verip arkasını döndü ve yatağa doğru yürüdü. Yatağa oturduğunda bir çocuk gibi suratını asıp kollarını bağladı.
Minho onun bu hallerine gülümseyip yanına oturduğunda Jisung ondan uzaklaşmak için yana kaydı. Minho ona kollarını sarıp gitmesini engellerken Jisung çırpınmaya başladı. Bir süre çırpınmaya devam etti ama sonrasında pes edip öylece durdu.
"Bebeğim, neden böylesin? Tek sorun bugün Hyunjin ile olmam mı?"
"Hayır." Diye mırıldandı Jisung başını Minho'nun boynuna gömerken.
"Neyin var öyleyse?"
"Hiç." Diye mırıldandı Jisung alıngan bir şekilde.
Minho onun neye alındığını biliyordu ama hiçbir şey demedi.
Kapıda beliren Felix ona eliyle işaret yaptı ve Jisung'un görmemesi için hızlıca kayboldu.
"Hadi aşağı inip hava alalım bebeğim. Valizi daha sonra hemen halledeceğim, tamam mı?"
Jisung geri çekilirken başıyla onayladı.
Minho ile el ele tutuştuktan sonra aşağı inip dışarı çıktıklarında Jisung evde kimsenin olmayışını garipsedi. Son iki aydır hep birlikte yaşıyorlardı ve etrafta dolanan çocukları görmeye alışmıştı.
"Arka tarafa geçip deniz manzarasını izlemeye ne dersin?"
"Olur." Diye mırıldandı Jisung yere bakarken.
![](https://img.wattpad.com/cover/272950463-288-k504214.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Eve | Minsung |
Fantascienza2150 yılında robotların hakim olduğu bir sisteme isyan eden 7 genç, başkanın oğlunu kaçırırsa ne olur? minsung✨ 08.07.2021