8

3.8K 539 334
                                    

"Bana, beni kontrol edebileceğiniz bir çip takın."

—————————————————

"Neden bahsediyorsun?" Diye sordu Minho.

"Rubrigard'ın taktığı çiplerden bana da takın. Böylece beni kontrol edebilirsiniz."

"Aynı şey değil." Diye mırıldandı Changbin.

"Aslında benzer bir şey yapabilirim." Diyen Seungmin'e çevrildi tüm bakışlar.

"Nasıl?" Chan yanında oturan çocuğu ciddiyetle dinlemeye başladı.

"Hyunjin'den çıkardığımız çip hâlâ duruyor. Onun üzerinde biraz çalışmıştım. Rubrigard'ın çipleri kadar olmasa da başarılı bir şey yapabileceğime eminim. En azından bedenini ve düşüncelerini kontrol edebiliriz."

Jisung bu durumdan oldukça rahatsız olsa da kendisini kanıtlaması için bu şarttı.

"Bu tehlikeli. Bunu yapamayız." Diye itiraz etti Minho.

"Aslında yapabiliriz. Neticede ona güvenmemiz için bu şart."

Minho Chan'a şaşkınca baktı.

"Saçmalıyorsun. Bunun ona zarar verebileceğini biliyorsun. Seungmin daha önce böyle bir şey denemedi!"

"Seungmin'in bu konularda bir profesyonel olduğunu unutuyorsun hyung." Jeongin sakince konuştu ama Minho ona sert bakışlarla baktı.

"Siz delirdiniz mi? O ölebilir!"

"Niye bu kadar umrunda Minho?" Hyunjin delici bakışlarla Minho'ya baktığında Jisung araya girmesi gerektiğini anladı.

"Benim için sorun yok. Gerçekten, Minho. Bunu yapmanızı istiyorum. Sürekli bana güvenmenizi beklemek istemiyorum."

Minho Jisung'a bakıp yavaşça başını salladığında ortamda bir sessizlik oluştu. Hyunjin ise kendisine dik dik bakıyordu.

"Sen de bizimle otur Jisung." Changbin, Jisung'un oturması için yana kayıp Minho ile aralarında bir boşluk açtı. Jisung ona gülümseyip aralarına yerleşti.

"İçmek ister misin?" Changbin ona bir şişe uzattığında Jisung hemen kabul etti.

"Bu biraz serttir. Dikkatli ol." Diye uyardı Minho.

"Ben alışkınım." Derken şişeyi kafasına dikti Jisung.

Kendisine dik dik bakmaya devam eden Hyunjin'e aynı şekilde karşılık verdiğinde Felix, ortamdaki gerginliği farkedip boğazını temizledi.

"Bir oyun oynayalım mı?"

"Ne oyunu?" Jeongin de ona ayak uydurarak merak ediyormuş gibi bir sesle sordu.

"Ben hiç oynayalım."

"Hayatım bu oyun için çok sıkıcı." Diyen Hyunjin'e hafifçe vurdu Felix.

"Başlamadan önce daha sert bir içki getirmeliyim." Changbin gülerek herkesin içkisini aldı ve binaya girdi. Bir süre sonra geri döndüğünde elinde yeni şişeler vardı. Herkese bir şişe verdi ve tekrar yerine oturdu.

The Eve | Minsung |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin