...
Vücudumdaki yoğun basınç beni uykumdan alıkoyarken yanan gözlerimi yavaşca araladım.
Bütün bedenim ağırlaşmış, hamballaşmış gibi hissediyordum. İlk bulunduğum yeri yadırgadım, tanıyamadım.
Beyaz çarşafların arasında tek başımaydım.
Sonra aklıma gecenin kesik kesik sahneleri üşüştü, yanaklarım utanç ile yanmaya başlamıştı bileO ise odada yoktu.
Saate bakındığımda daha çok erken olduğunu anlamıştım.
Kafamı tekrar yastığa koyduğumda derin bir nefes aldım.
Onun ile böyle olmak
Bilmiyorum aklıma geldikçe çok utanıyorum.İyiki diyorum iyiki odada yoktu
Elim bedenimi bulduğunda bakışlarımı üzerimdeki saten geceliğe çevirdim.
Beyaz askılı bu gecelik şort şeklindeydi ama haddinden fazla açık olduğu gerçeğini değiştirmiyordu.Gece
Duşun sonrasında onu sinirlendirmemek adına hızlı giyinmek istemiştim.
Çekmeceği açtığımda ise en kapalı geceliğin bu olduğu beni hüsrana uğratmıştı.
O yatağa girene kadar ne çektiğimi bir ben bilirdim.
Kasıklarımdaki ufak sızılar kendini fark ettirirken
En kısa sürede geçmesi benim için en iyisi olacaktı.
Bu erken saatte nerde olabilirdiki?
Belkide yanımda olmak istemediği için gitmişti.Haklıydı
Bana alışması
Ona alışmam zaman alacaktı.
Dışarıdan seslerin geldiğini duyarken bende artık hazırlanmak için doğrulmak istediğimde kapının şiddet ile açılması beni korkutmuştu.
Neye uğradığımı şaşırırken ona bakındım.
Boynundaki damarlar şişmiş derin ve sık nefesler alıyordu.
Çok Öfkeliydi
Ben ise tedirgin
Kapıyı sert bir şekilde kapattı.
Gözleri beni bulduğunda bir süre öylece bana baktı
Sonra gözleri bedenime döndüğünde
Benim gözlerimde döndü.
Bacağımın biri çıplak bir şekilde göz önündeydi daha ona utanamadan üst bölgemi görmem ile utancımdan yerin dibine girmek istedim.
Askımın birisi omzundan düşmüştü ve biraz daha açılmış olsa göğüslerim göz önünde olacaktı.Utançtan yanaklarım yanmış, bozarmıştı.
Hızla kapatmaya çalıştım.
Ne kadar kapatamasamda,
Biraz olsun toparlanmıştım.
Zorla ona döndüğümde
Sert bir şekilde yutkundu.
Derin bir nefes aldığında sesi odayı doldurmuşdu.
"seni uyandırmak istememiştim."
Sesim içime kaçmıştı sanki
Ne diyeceğimi bilmezken
Ondan çekinerek
"uyanmıştım zaten"
Halen çok sinirliydi.
Yüzünü hızla sıvaçlayıp konuşmadan giyinme odasına girdi.
Ondan ilk günki kadar korkmasamda korkuyor, çekiniyordum.
Artık yatakdan kalkıp giyinmeyi düşünüyordum.Ama karsıklarımdaki sızı canımı yakıyordu
Tek duam yürürken bana acı vermemesiydi.
O odadan çıkmadan banyoya gitmeliydim.
Üzerimdeki örtüyü yana çekip ayaklarımı yere sarkıttım.
Doğrulduğumda içime giren ani sancı ile iki büklüm olup acı ile inledim.
Canım çok yanıyordu.
Gözlerim dolduğunda
Dünki kadar ani bir sancı olmuştu.
Nefesimi kesecek kadar acıyordu canım.
Kolumda hissettiğim dokunuş ile irkilmiştim.O ne zaman odadan çıkmış,yanıma kadar gelmişti?
İki kolumdanda tuttuğunda ona bu şekilde gözükmekten utanç duyarak yavaşca doğruldum.
Çok acıyordu...
Göz göze gelmekten çekiniyordum.
Bakışlarım göğsünde gezinirken eli çenemi buldu.Yavaşca çenemi kaldırdığında dolu dolu gözlerim onun gözleri ile kesişti.
Çenesi gerilmişti şu anda ise siniri haddinden fazlaydı.
Onun sinirinin kurbanı olmak istemiyordum.
Dilinin ucunda tısladığında
Gerildim
"siktir... Neden bir anda kalkarsın ki? "
Derin bir nefes aldığında sakinleşmeye çalıştığını anlıyordum."Canın...
Çok acıyor mu?"
Utandım.
Çok utandım.
Sanki bütün derdi beni utandırmak gibiydi.
Olumsuz anlamda başımı salladığımda
"acıyor mu canın Hicran?"
Sabır dilenerek
"acımıyor"
Kaşları iyice çatıldığında
"yalan söyleme! Canının acıdığını farkındayım ve ben fark etmesem sen bunu söylemeyecektin bile"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK-I HİCRAN "TÖRE SERİSİ"
General Fictionİsmim, kaderim Ben Hicran.. Ayrılığın en güzel gerçeğiyim... ~ Ayrılık beni hapsine alırken bu kez bu kadar canımı acıtacağını bilemedim. Ben yapamam Korkuyorum! Daha kendimi babamın öfkeli bakışlarından koruyamazken, o heybetli adamdan çok korkuyo...