~40.Bölüm~

1.8K 97 21
                                    

Karşımda bana doğru gelen bedenin farkındalığı vücudumu şoka sokmuştu.
Onun burada olmaması gerekiyor,
Bana doğru bu kadar fütursuzca adım atmaması gerekiyordu.

Aramızda bir kaç adım kala benden iradesiz elim havalandı.

"Dur! Sakın bir adım daha atayım deme "
karşısında duvar varmışcasına boş bakan gözleri beni tedirgin ediyordu.

Çok değişmişti.

Eski halinden eser yoktu.
Dalgalı saçları gitmiş ,geriye sıfıra verilmiş kahve saçlar kalmıştı.
Kaşının kenarında yağızdan kalan büyük bir yarık izi vardı.

Eski haline göre kilo almıştı.

"Sakin ol. Seni korkutmak değil amacım."

Durdu. Derin bir nefes aldı ve devam etti.

"Sadece konuşmak istiyorum ve biraz daha fazla yüzünü görebilmek."

Sesi, bir insanın sesi nasıl bu kadar korkunç olabilirdi?
Yıllarca yanında büyüdüğün kişinin sesi nasıl böyle korkunç bir hal alabilirdi anlamıyorum.

Değişmişti.
Artık her şeyi ile daha fazla korkunç duruyordu.

Donuk gözleri bütün vücudumda izinsizce gezindi.
İstemsiz huzursuzca yerimde kımıldandım.

Kahve hareleri bir noktada takılı kaldığında aldığım soluk boğazımda kaldı.

Yutkunamadım.

Dakikalardır donuk bakan gözlerinde şaşkınlık silsilesi geldi ve geçti.
Anlamıştı.
Hamile olduğumu anlamıştı.

Gözleri zar zor gözlerime ulaştığında sağ kaşının seğirişi vücudumdaki bütün tüylerimi ürpertti.

"Sen!"

Az önceye göre sesi fazlası ile kısılmış tekrar tekrar karnıma bakar olmuştu.

Hızlıca etrafıma baktım.

Bu kadar insan hiçmi tuhaflığımızı fark etmiyordu Allah aşkına?

Gitmem gerekiyordu buradan.
Ama ani bir hareket ile zarar verir düşüncesi beni yerime çiviliyordu.

Bir şeyler yapmam şarttı.

"Burada olmaman gerekli "

"Sen hamilesin-"

İşte şimdi almıştım başa belayı.

Gördüğüm adamlar ile derin bir nefes aldım.
"Git buradan yağızın adamları öldürür seni "
Kafasını geriye çevirerek bizi fark etmeyen adamları gördüğünde gözleri yavaşça tekrar beni buldu.

Ağzından gür bir kahkaha çıktığında irkilerek biraz daha köşeye sindim.

Delirmişti.

"Sen hamilesin! O şerefsizden hamilesin.
Benim bakmaya doyamadığım bedeninde o adamın bebeğinimi taşıyorsun?"

"Git buradan! Yoksa avazım çıktığı kadar bağıracağım. Git."

"Bu iş burda bitmedi.
Herşeyin sorumlusu olan o kocan hepsinin hesabını tek tek verecek."

Arkasına son kez bakarak adamların olmadığı tarafa doğru koştu.

Gitmişti.

Gitmişti ama benim elim ayağım tutmaz olmuştu.
Bulunduğum köşeye yavaşça oturdum.

Ne yaşamıştım ben az önce?

Nasıl geri gelebilmişti?

Geri dönmesi ölüm demek değilmiydi?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 14 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AŞK-I HİCRAN "TÖRE SERİSİ" Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin