~14.Bölüm~

3.8K 263 77
                                    

İyi okumalar dilerim 🥰
Lütfen bol yorum ve oylarınızı verin gösterin kendinizi

Yazım yanlışlarım için üzgünüm

🍀🍀🍀

İçimde bir huzursuzluk, bir sıkıntı sabahın erken saatlerinden beri ayakta tutuyordu beni.
Nefes alsam bile bir kederli geliyordu.
Bilmiyorum belkide benim kuruntumdur.
Yağızı sabahın erken saatlerinde yolcu etmiş sonrasında daha güneş bile yeni doğmaya başladığı için uyumak istemiştim.
Ama yok içime sinen bir huzursuzluk gitmiyordu. belki aileme birşey oldumu endişesi ile hepsini arayıp tek tek konuşmuştum çok şükür iyilerdi.
Ne kadar kızarmı diye çekinsemde yağızıda  aradım bir defa
Ama iymisin diyemedim bile üstümdeki bu baskıyı atamıyordum.
aradığımada pişman oldum resmen
Aramamdan kuşkulanmış yarım saatte bir bu kez o arıyordu.
Ben işinden alıkoymak istemiyordum.
O ise daha bir üstüme düşüyordu.
Sabahleyin ne kadar uyandırmaya
kıymasamda erken saatte uyandırmıştım.
Ama ne çektim bide siz sorun.
Uykusu hiç ağır değildi ama gece geç yatıp, sabah erken kalkışından uyanmak istememiş dahası beni yanına çekiştiriyordu.
Zarzor kaldırmıştımda bende derin bir nefes almıştım.
Bu gün erken uyanışının sebebi mardinin tarlalarında gezinecek oluşundandı.

Elimdeki çiçek saksısınıda yerine yerleştirdiğimde elime uğraş yaptığım işimde bitmiş oldu.

Berivan anneme döndüğümde dikkatle beni izlediğini fark ettim.
Teyzem oturduğu yerde uyuya kalmıştı.
Bu bende gülme isteği yaratırken,
Berivan annemin yanına ilerledim.
Bu kadında bir asalet vardı otururken bile böyle dik duruşu hayranlık vericiydi gerçekten.
Gülümsedim.
Elini yanındaki boş mindere iki kere vurdu.

O gönlü o kadar güzel bir kadındı ki herşeye rağmen bana böyle gülüşü beni çok mutlu ediyordu.
Oturduğumda eli sağ elimi sardı.
"nasılsın kızım seninle konuşamadık halin hatrın yerindedir inşallah"
"çok şükür anne iyiyim"
"kocan ile nasıl aran bizim deli oğlan üzmedi inşallah dün seni?"
Yanaklarımın kızardığını hissediyordum.
"yok -"

Eli saçımda dolandı.
"sen demesende bilirim kızım. Ben onun annesiyim ama ben bile yeri gelince evladımdan korkmuyor değilim.
O çok farklı babama çekmiş konuşsan batıyor gözüne, çabuk öfkeleniyor.
Ağabeyi...
Diyer evlatlarımda hiç böyle bir huy görmedim"
Sözler sitemliydi ama yüzünde gülümsemenin eseri vardı.
Ağzından istemsiz kıkırtım kaçarken.
Bi gün, bu günlerde duyacağım ama hazır olmadığım soruyu duydum.
"onun o acılı öfkesi kalmadı ama ben biliyorum...
Senden sonra alışmaya başladı sana
Sen gelmeden ise benimsemişti seni.
Sadece belli etmiyor.
Sen onu kendine karşı yeniyorsun
Sabır et yavrum
Hele bide Allah izin verirse ona bir evlat verirsen benim oğlumun öfkesinin yeri sevgi ile dolar "

Sözleri, hayallerime düşerken içim huzur ile doldu ama bir evlat verememe korkusu içimi kemirir kemirir dururdu.
" senin oğlun hep böyle öfke dolu olacak bence anne "

Sözlerim onu güldürürken ben hiç gülmeden dikleştim ve bedenimi tam olarak ona döndüm.
"mardin istiyor benden bebeği.
Eğer bir evladım olmaz ise üzerime kuma gelecek biliyorum"

Sözlerimden sonra gülüşü kesildi, yüzü soldu.
Ben bana teselli vermesini beklerken
"sen kocanı biraz tanıdıysan ne o senden vazgeçer, nede biz.
Sen sakın böyle şeyler düşünüp üzülme daha bir buçuk ay oldu evleneli. Allahım nasib ederse seninde bir evladın olur güzel kızım"

Gözlerim dolu dolu oldu içim burkuldu.
Beni kolları arasına alan Kayın validem
İçimde yeni çiçeklerin yeşerdiğinden bi haberdi.
Kollarımı ona sarıb en fazla iki dakika diyebileceğim bir sürede öylece sarılı kaldık.
Berivan annemden uzaklaştığımda
"benide ağlattın bak yeter bu kadar.
Hadi gitte içerdekilere bir bakın."
Gözlerini benden kaçırışı ile gülümsedim.
Seviyorum bu kadını.
Ayaklandım toplanmış pileli eteğimi düzlerken
İçeriye doğru adımladım.
"ha kızım geçenki yaptığın börek Ökkeş babanın çok hoşuna gitmişti. Bu sıralar üstünde kırgınlık var sevdiği yemeklerden yaptırıyorum senin için zahmet olmaz ise yapta bir yiyelim."

AŞK-I HİCRAN "TÖRE SERİSİ" Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin