~23.Bölüm~

3.6K 180 19
                                    

İyi okumalar dilerim... 🎈

***

Karanlık

Uçsuz bucaksız bir karanlık.

Göz gözü görmüyorken boğazımı yırtarcasına attığım çığlıklar, ölümün koynuna çekiyordu sanki beni.

Koştum koştum nefesim kesilene, gücüm bitene kadar koştum. Ucu görünmeyen bu karanlıkta çığlıklarım eşliğinde delirmişcesine koştum.

Neden koştuğumu, neden çığlık çığlığa olduğumu bilmiyordum.
Ensemde  bir yangın, ama asla kalbimdeki har olmuş,tutuşmuş yangına denk olmayan bu acı beni karanlığın diplerine sürüklüyordu.

Ben bende değildim..

Ben neredeydim?

Nefes nefese kalmış, çiğerlerim görevini göremezken acı veriyordu.

Herşey şuan acı veriyordu.
Yakıcı, yorucu bir acı ama ven bunlara rağmen hiç bir şey olmamışcasına yüreğimi çepeçevre sarmış bir korku ile delice koşuyor çığlık atıyordum.

O an kasıklarımdan tam rahim bölgeme doğru keskin bir acı saplandı bedenime.

İşte o kulaklarımı uğuldatan bana çok fazla gelen çığlıklarım bir fısıltıya dönüşüp en acı çığlığımı bu derin karanlığa doğru haykırdım.

Hani nefes alamıyordum ya, artık soluk adına bende bir şey kalmamıştı.
Bedenimi, iliklerimi bütün uzuvlarımı sarsa sarsa dolanan bu acı beni öldürmüştü.

Aklımı yitirecektim hiç bir şey görememek kafayı yiyecekmiş gibi hissettiriyordu.

Bedenim o kesin acı ile koşmayı bırakmış yalpalayarak olduğu yere yıkılmıştı.

Bir şey olmalıydı, ben bu karanlıkta, bu acı içinde tek başıma kalamazdım,Gücüm yetmezki benim .

Vücudum titreyerek büzüldüğünü hissediyor, acıdan hiç bir şey yapamıyordum.

Acı çığlıklarım, hıçkırıklara dönüşmüş artık bu acının dinmesini istiyordum.

Nefesim tıkanmış ciğerlerim soluk için susamıştı.

Bu bütün acılar bedenime ağır gelmiş olacakki gözümden bir damla göz yaşım tenimi yalayarak yavaş yavaş terk etti bedenimi.

O an içim cız etti. Karnıma sardığım ellerimin üzerinde bir baskı oluştu.
Ama gözlerimi açmaya takatim yoktu benim.

Bedenim bu ani baskı ile daha çok irkildi,
Göz yaşlarım ise artmıştı.

O an bedenimi istila eden acı geldiğinin aksine usulca bedenimden yok oldu.

Bu karanlıkta hiç bir şey göremesemde ellerimin üzerindeki baskı bir insan eliydi.

Sıcacık.

Karsıklarımdaki ağrı hiç olmamışcasına yok olsada yerinde minik kıpırtılar bıraktı.

Buda neyin nesiydi?

İçimde sanki bir şeyler ordan oraya uçuşuyordu.
Sürekli bir yerde minik bir baskı hissediyordum.
Ellerimin üzerindeki baskı biraz daha arttığında korkmam gerekliydi.
Bu karanlık ucu bucağı olmayan karanlıktan, bedenimde olan bu yabancı elden korkmalıydım.

Ama içimde, dışım gibi mayışmış bir vaziyetteydi.

Ne oluyordu?

Ellerim baskı yüzünden karnıma daha çok bastırılırken o içimdeki kıpırtılar tam elimin altında toplandı.
İşte o an şok içinde yumduğum gözlerim açılmış, durulan göz yaşım tekrar akmaya başlamıştı.

AŞK-I HİCRAN "TÖRE SERİSİ" Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin