Son yüksek rütbeli asker de odaya girdiğinde Taehyung masada oturan tüm yüzlerde gözlerini gezdirdi. Her ne kadar aklı tek bir kişide olsa da şu anda odaklanması gereken daha mühim konular vardı. Boğazını temizledi ve konuştu.
"Herkes burada olduğuna göre toplantıyı resmi olarak başlatabiliriz," elindeki dosyaları düzelttikten sonra ayağa kalktı ve duvara asılmış olan haritaya yöneldi, "Bildiğiniz üzere tüm bölgelerde yeniden yayılmaya başlayan suç akışını durdurmak için gizli bir operasyon planlama aşamasındayız. Her biriniz teker teker bölgelerinizde elde ettiğiniz bilgileri bizimle paylaşarak kurulumu tamamen bitirmek için yapacağımız operasyonları planlamamızda yardımcı olacaksınız."
Taehyung açıklamasını bitirdiğinde ilk asker ayağa kalktı ve kısa bir selamın ardından konuşmaya başladı.
"Terra adasında belli aralıklarla düzenli olarak buluşan şüpheliler tespit ettik. Bu yüzlerin birkaç ayaklanmada da yer aldıklarını teyit ettikten sonra yakın takibe aldık. Şu anda her birinin nerede yaşadıkları, günlük rutinleri ve merkez üslerini tespit etmiş durumdayız."
Asker elindeki raporu Taehyung'a sunduğunda, Taehyung onu bir mırıltıyla onaylayarak dosyayı önüne aldı. Sıradaki asker konuşmaya başladığı sırada elindeki dosyayla meşgul gibi görünse de aslında belli bir noktaya kaymak için ısrar eden gözlerini oyalama amacındaydı. Üzerinde hissettiği bakışların ağırlığı ise bu duruma hiç yardımcı olmuyordu.
"Halkı kışkırtmaya çalışan birkaç provokatörü gözaltına aldık. Sorgulamalar sonucunda bazı önemli kişiliklerin kimliklerini tespit ettik. Gözaltındaki provokatörler bizimle beraber saraya getirildi. Tekrar sorgulamak isterseniz zindanlarda barındırılıyorlar."
Taehyung kendisine uzatılan bir diğer dosyaya odaklandığı sırada odadaki varlığından kaçındığı kişi konuştu ve sesi tüm tüylerinin dikelmesine neden oldu.
"Saray içinde alınan kararları ve durumları birkaç meclis üyesinden alıp diğer ülke istihbaratına satan kişilerin isimlerini listeledik."
Jimin'in kendinden emin konuşması ile birlikte odaya düşen sessizlik elle tutulabilecek kadar somuttu. Taehyung'un gözleri şaşkınlıkla Jimin'i bulduğunda yüzündeki gülümsemeye takılan gözlerini gözlerine çıkardı ve temkinli bir şekilde sordu.
"Ne dedin?"
"Saray içinde alınan kararları ve durumları birkaç meclis üyesinden alıp diğer ülke istihbaratına satan kişilerin isimlerini listeledik."
Taehyung ona sunulan bilgiyi işlemeye çalışırken yavaşça doğruldu ve çatılan kaşlarına engel olamayarak konuştu.
"Bu bilgiyi nasıl edindiniz?"
"İçlerine yerleştirdiğimiz casuslarla işbirliği yaptık..."
Taehyung bu bilgi ile birlikte göğsünün çöktüğünü hissetti. Jimin'in, Jungkook'un casusluk yaptığı adayı seçerken bir nevi en ufak tehlikede devreye girmek için bu seçimi yaptığını düşünmüştü ancak görünen o ki gerçek çok daha başkaydı. Taehyung sesini yükseltmekten kendini alamadı.
"Jungkook'la iletişim kurdun."
Suçlayıcı bir şekilde odada tokat misali yayılan sözcükleri Jimin'e ulaştığında yüzündeki ifadenin titrediğini ve yavaşça solduğunu gördü. Taehyung yakıcı bakışlarının kumral saçlının üzerinden ayırmayarak konuşmaya devam etti.
"Onların neden bu şekilde görevlendirildiklerini ve görevlerinin ayrıntılarını biliyorsun. Görevleri tamamlanana kadar gerekli olmadıkça hiçbir koşulda iletişimde olunmayacağını da biliyorsun. Öyleyse yüzbaşı söyleyin, neden emirleri göz ardı edip onlarla iletişim kurdun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bandit // Yoonkook
FanfictionO haydutlar çetesinin kayıp lideri Min Yoongi'ydi. Bense son anda ölümün kollarından kurtardığı bir çocuktum. 'Yoonkook Vmin Namjin'