J.J
Hoseok hyung'un burnuma sürdüğü yağı çaktırmadan silmemin üzerinden neredeyse iki saat geçmişti. Bu süre içinde Namjoon hyung odaya girmişti ve Jimin'in kulağıma bir şeyler fısıldayıp çıkmıştı fakat onun gidişinin üzerinden de bir hayli zaman geçmişti. En sonunda Jimin'in gidişi de yarım saati bulduğunda içimde yeşeren kötü hisle birlikte ayaklandım. Boş bakışlarımı odada gezdirirken dışarı çıkıp çıkmamak konusunda da tereddütteydim fakat bunun anlamsız bir düşünce olduğuna kanaat getirdikten sonra hızla botlarımı giyinip kapıya ilerlemiştim. Kapıyı hızla açıp kendimi dışarı attığımdaysa boş bir koridorla karşılaşmak beklentilerim arasında olmasını istediğim en son durumdu. Hızla diğer odaya da bir göz atıp çıktığımda kalbimin korkuyla kasıldığını hissettim. Ters giden bir şeyler vardı, hızla merdivenleri çıkarken beni durduran ise kaptanın onları alıkoymuş olabileceği düşüncesiydi. Bu düşünceyle birlikte bir süre sessizce düşünmeye karar vermiştim. Merdivene yavaşça çöktüğümde kapıdaki sesleri dinledim. Uğultulu dalga seslerinin ardından gelen tıkırtılarla birlikte şüphelerimde haklı çıktığımı anlamıştım. Kapının ardında bekleyen biri vardı ve ben düşünmeden dışarı çıksaydım anında beni alıkoyacaktı.
Ne yapacağımı bilemeyerek bir süre daha oturduğum sırada gözüme koridordaki tavanın üzerindeki bir kapakçık çarpmıştı. Heyecanla yerimde doğrulup kapağın altına geldiğimde bir süre kapakçığı incelemiştim. İçinden geçebileceğim kadar büyüktü fakat nereye açıldığına dair bir fikrim yoktu. Bir süre daha kapağı inceledikten sonra ona ulaşabilmek için odalardaki komodinlerden birini kucaklayıp koridora taşımıştım, bu süreçte ses çıkarmamak için fazladan çaba gösteriyordum. Komodinin üzerine çöküp kapağı yokladığımda açılabilecek gibi olmadığını farketmiştim. Komodinden inip üzerine oturduğum sırada ise gözüme kenara yerleştirilmiş bir Demir parçası çarpmıştı. Büyük ihtimalle yüksekte bulunan gaz lambalarının kapağını aralamak için kullanılıyordu. Şu anda ise benim yegane kurtarıcımdı. Demiri elime alıp ucunu kapağın arasına sıkıştırmak için verdiğim çabanın sonunda duraksadım. Eğer kapağı açıp çıkarsam sesler üzerine kapıdaki adam içeri girecekti. Bu süreçte bir şekilde adamı halledip diğerlerine haber vermesini engellemeliydim. Bir süre daha düşündükten sonra doğaçlama takılmaya karar verip kapağı zorlayarak kırılma sesi eşliğinde kapağı araladım. Demir parçasını da yanıma alarak açıklıktan geçtiğim sırada tahmin ettiğim gibi kapıdaki adam hızla içeri dalmıştı. Kapağı geri yerine yerleştirip üzerine ilk bulduğum bira dolu fıçıyı çektim. Şanslıydım ki kapak kilere açılıyordu ve burada kimse yoktu. Kilerden çıkıp odalarımıza açılan kapıya ilerlediğimde adam tam merdivenlerin sonundaydı. Bana doğru atıldığında yüzüne indirdiğim yumrukla merdivenlerden tekrar yuvarlanmasını sağlamıştım. Kapıyı çektiğimde bir süre ne yapabileceğimi anlamak için etrafa ve kapıya bakındım. Adama yumruk attığım sırada yere bırakmış olduğum Demir parçasını kapının kulpuna yerleştirip kapının yanındaki tahta duvarın arasındaki açıklığa sapladım. Adam kapıyı yumruklarken açılmayacağından emin olmak için kilerden başka bir bira fıçısıyla dönmüştüm. Hızla fıçıyı yerleştirip kaptanın odasına yöneldiğimde ise etrafta dolanan birkaç mürettebat olduğunu görmüştüm. İç çekip rastgele bir kapıdan girdiğimde ise karşıma mürettebatın balık avlamak için kullandığı eşyaların olduğu kısım çarpmıştı. Hızla zıpkını alıp kaptanın odasına tekrar yönelirken vaktimin kısıtlı olduğunun bilincindeydim. Zıpkını önüme alıp kaptanın kapısının önünde duran adamlara doğrulttuğumda ise yüzümde kendinden emin bir gülümseme vardı.
"Bu alet ile karnınızı deşmemi istemiyorsanız," gözlerimi kapatan saçlarımı yana savurdum ve devam ettim. "Geri çekilin!"
Adamlar geri çekildikleri esnada hızla kapıya yanaşıp arkamı da sağlama almıştım. Hızlı bir durum değerlendirmesi yaparken içeride nasıl bir manzara ile karşılaşacağımı kestiremiyordum. Derin bir nefes alıp zıpkını ayarladıktan sonra konuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bandit // Yoonkook
FanfictionO haydutlar çetesinin kayıp lideri Min Yoongi'ydi. Bense son anda ölümün kollarından kurtardığı bir çocuktum. 'Yoonkook Vmin Namjin'