"Herkes tamam mı?"
Yoongi her birimizde gözlerini gezdirdikten sonra kaptanı onayladı.
"Biz tamamız."
Kaptan mürettebata emirler yağdırdıktan sonra dümenin bulunduğu kısma doğru ilerledi. Merdivenlerin sonundaki dümene ulaştığında bakışlarımı kaptandan çekip güvertenin farklı bölgelerine dağılmış gruba göz gezdirmiştim. Taehyung, Yoongi ve Namjoon bir köşede konuşurlar iken Jimin denizi izlemekle meşguldü. Hoseok hyung'u görmeyince Jimin'e doğru ilerledim.
"Ne düşünüyorsun?"
Yanında dikildiğimde iç çekip gözlerini dalgalardan ayırmadan cevapladı.
"Hiç, sadece biraz gerginim."
"Biliyorum."
Derin bir nefes alıp bakışlarını bana çevirdi. "Anlamıyorum, madem Prens Abis adasında, neden Kral'a bu durumu iletip askerlerini göndermesini istemiyoruz ki?" Tam cevap vereceğim sırada bir başka ses benden önce davranmıştı.
"Çünkü Kral'ın emrinde olan herhangi bir askerin o adaya ayak basması yasak," başımı çevirip arkamı döndüğümde Taehyung'un bize doğru gelmekte olduğunu gördüm. Yanımızda durduğunda Jimin bize doğru dönüp geminin korkuluklarına dayandı.
"Hâlâ anlamıyorum, Kral'ın abis adasından uzak durmasının sebebi ne? İstese o adayı kolaylıkla kendi hakimiyetine alır fakat sen, asker dahi gönderemeyeceğini söylüyorsun."
Taehyung iç çekip elini korkuluklara koyup konuştu. "Aslında bu biraz karışık bir mevzu, söylentilere göre önceki krallardan Abis adasını ele geçirmek için harekete geçenler mutlaka bir felaketle karşılaşırlarmış. Bu felaketler her bir Kral'ın ölmesiyle sonuçlanmış. Abis adasının lanetli olarak anılmasının en büyük sebebi bu söylentidir. Bundan dolayı hiçbir kral her ne sebeple olursa olsun askerlerini o adaya yollamaz."
"Peki Prens? Prens de bir nevi Kral'ın askeri sayılmıyor mu?" Sorduğum soruya karşılık Taehyung saçlarını karıştırıp bir süre düşündü. Neden tereddüt ettiğini anlayamasam da sessizce cevabını beklemiştim.
"Aslında Kraliyet ailesiyle ilgili konuların dışarıya aktarılması yasak fakat şu anda özel bir durumun içindeyiz, bu yüzden anlatmakta sakınca görmüyorum. Bir Prens'in veliaht prens olarak anılması için krala, tahta çıkana kadar onun emirleri altında yaşayacağına dair yemin etmek zorunda olduğunu biliyorsunuz. Sorun şu ki, Prens bu yemini etmedi."
Jimin'in sesi Taehyung'un sözünü kestiğinde ona baktım. "Yani ortada bir veliaht yok."
Taehyung gözlerini denize çevirdiğinde bir süre yüz ifadesini izledim.
"Kral, bu durumu halktan sakladı çünkü Prens'in isyanı isyan çıkarırdı. Gençliğinin ateşine verip bir gün kendisine yemin edeceğine inanarak halka Prens'in veliaht olduğunu duyurdu. Ortada bir yemin olmadığını ise Kraliyet ailesi haricinde kimse bilmiyordu."
"Peki sen?" Dedim tereddütle, eğer kendisi Kraliyet ailesi için çalışıyorsa Kral'ın askerlerinden biri sayılmaz mıydı?
"Ben ne?"
"Sen Kral'ın askeri sayılmıyor musun?"
Soruma karşılık bana çevirdiği gözlerinde yanan ateşi farketmiştim. Bir süre gülüp cevapladı.
"Ben Kraliyet ailesinin bir üyesiyim, ayrıca Kral için değil Prens için çalışıyorum."
"Garipsin," dedim. Bir şey demedi, Jimin'e baktığımdaysa düşünceli bir şekilde dudaklarını kemirdiğini farketmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bandit // Yoonkook
FanfictionO haydutlar çetesinin kayıp lideri Min Yoongi'ydi. Bense son anda ölümün kollarından kurtardığı bir çocuktum. 'Yoonkook Vmin Namjin'