"Hey yakışıklı, neşeni yerine getirebilirim."
Jungkook kendisine yanaşan kadının yüzüne dahi bakmadan önündeki içki bardağını kafasına dikti. Kadına sırtını döndüğünde yanında oturan Shin başını iki yana sallayıp iç çekti ve kaşlarını çatan siyah saçlı güzel kadına dönerek çekici bir şekilde sırıttı.
"Güzelim, bu mankafanın neşesini yerine getirebilecek tek bir kişi var. Şansını başkasında denesen senin için daha iyi olur."
Kadın söylenerek yanlarından uzaklaştığında Shin bir süre kadının yönünde baktı ve yavaşça konuştu.
"Böyle yapmaya devam edersen bir şeylerden şüphelenecekler."
Siyah saçlı alaycı bir şekilde güldü ve sarhoşluğun verdiği pelteklikle konuştu.
"Sarhoş halimden sevdiğim adamı arkamda bıraktığımı anlayacak değiller herhalde."
Shin onun yüksek sesli isyanına karşılık etrafını kolaçan edip tısladı.
"Şansını zorluyorsun!"
Jungkook onun söylediklerini umursamayarak boş bardağına baktı. Hayal kırıklığıyla iç geçirip başını tahta bar masasına koydu. Burnuna dolan ekşi içki kokusuna bulanmış tahta kokusuna karşılık burnunu kırıştırdı ancak yerinden kımıldamadı. Az önceki alaycı halinin yerini hüzünlü bir hal aldı.
"Onu özledim."
"Bu, görevi tehlikeye atman için geçerli bir bahane değil."
"İçimde kötü bir his var."
Shin, yanındaki adamın fısıltısına karşılık gözlerini ona çevirdi ve diğerinin yüzündeki ifadeyi ciddiyetle inceledi.
"Onu özlediğin için kuruntu yapıyorsun."
"Öyle değil," dedi Jungkook derin bir nefes alarak, "Sanki bir şey kaybetmişim gibi hissediyorum. Eksikmişim, eksilmişim gibi..."
Shin bunun üzerine ne diyeceğini bilemeyerek bir süre ağlamanın eşiğindeki adamı izledi. En sonunda diğerinin yanına oturdu ve yavaşça siyah saçlıya doğru eğildi.
"Yakın zamanda Namjoon'dan bir mektup aldın, değil mi? Onun iyi olduğunu, kendinle ilgilenmen gerektiğini yazmıştı. Bu yüzden endişelenmeyi bırak ve şimdiki görevine odaklan. Eğer batırırsan geri dönecek ve sevgilinle harcayacak zamanın olmayacak."
Siyah saçlı bir süre sessizce düşündü. Gözyaşlarının iziyle parlayan gözlerini arkadaşına çevirip şüpheyle ona baktı. Islak bir şekilde burnunu çekip boğuk bir sesle sordu.
"Mektubu nereden biliyorsun?"
Shin bunun üzerine alaycı bir şekilde güldü.
"Nereden olacak! O gün mektubu almak benim görevimdi. Mektubu okuduktan sonra yok etmek yerine büyük bir risk alarak sana ulaşmasını sağladım."
Jungkook bunun üzerine şaşkın gözlerle arkadaşına baktı.
"Gerçekten...benim için mi yaptın?"
"Belki şu ruh halinden biraz kurtulursun diye ummuştum ama... görünen o ki yanılmışım."
Shin, onu işaret ederek söylendiğinde siyah saçlı hemen doğruldu. Ani kalkışının etkisiyle başı döndüğünde masaya tutunup bir süre baş dönmesinin geçmesini bekledi ve ardından konuştu.
"Sana borçluyum Shin! Teşekkür ederim!"
Shin, diğerinin coşkusu karşısında ne diyeceğini bilemeyerek sadece gülmekle yetindi.
"Bana borçlu değilsin aptal. Sadece görevine odaklan ve işleri batırma, anladın mı beni?"
Jungkook başını hızla salladıktan sonra sandalyesinden gürültüyle kalktı. Tökezlese de bozuntuya vermeyerek ellerini kavuşturdu ve ardından konuştu.
"Pekala, o zaman şu işi hemen halledelim. Bakalım nereye kaybolmuş bu adam..."
Shin diğerinin ardından şaşkınlıkla baktı ve siyah saçlı sarhoş haliyle işleri çıkmaza sokmadan önce diğerinin peşine takıldı. Diğer yandan da homurdanmadan da edemedi.
"Şu aşk adama neler de yaptırıyor öyle."
Selamlaaaarr!
Uzun bir aradan sonra kısa bir özel bölümle sizleri selamlıyorummmm. Görüşmeyeli nasılsınız dostlar, beni özlediniz mi ;)
Yazarınız staj, okul, ödevler derken bir miktar kafayı yemek üzere nfsdkjsdjfk 4. sınıf olduğum için her şey daha da yoğun geçiyor ve bu yüzden hiçbir şeye zamanım kalmıyor malsf.
Anlık gelen bir istekle bandite bölüm atmak istedim. Buraları özlemişim :,
Eğer daha fazlasını istiyorsanız sizleri diğer hikayelerime doğru alayım fsdjfsjf O taraflar biraz öksüz kaldı gibi :,
Öyle işte, hepinizin iyi olduğunu umarak yavaştan kaçıyorum. Sağlıcakla kalın, öpüldünüz :*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bandit // Yoonkook
FanfictionO haydutlar çetesinin kayıp lideri Min Yoongi'ydi. Bense son anda ölümün kollarından kurtardığı bir çocuktum. 'Yoonkook Vmin Namjin'