26-TATİL

405 23 0
                                    

Kalacağımız villa otelin personeli valizlerimizi bırakıp çıktığında Cihangir le kendimizi koltuklara atmıştık.

Yaklaşık 2 saat süren uçak yolculuğumuzun ardından araba kiralayıp  gelmiştik.

Ve burası tek kelimeyle muhteşemdi. Girişteki kocaman bahçe, çeşit çeşit çiçekler ve ağaçlarla doluydu. Villalar arası yaklaşık 10-15 metreydi. Herkesin kendine özel alanı vardı.

Evin içinde çevresi kadar güzeldi. Oldukça modern bir şekilde dizayn edilmişti. Geniş bir salonu, amerikan mutfağı ve bir de yatak odası vardı.

Biz iki kişi olduğumuz için çok büyük bir yer seçmemiştik. Ama gördüğüm kadarıyla otelin içinde bizim kaldığımızdan daha büyük olan evlerde vardı.

Giriş kattaki merdivenlerden yukarı çıktığımızda yatak odası, banyo ve teras vardı. Terastan bahçe daha güzel gözüküyordu.

Derin bir nefes alıp huzuru kokladım. İnsan burada temiz havayı tam anlamıyla hissediyordu! Cihangir arkamdan sarılıp çenesini omzuma koydu.

"Ne yapıyorsun burada?"

Az önce düşündüğüm gibi "Huzuru kokluyorum." dedim.

Kafasını hafifçe bana çevirip derin bir nefes aldı. "Aynen bende huzurumu kokluyorum."

Gülümseyerek arkamı döndüm. Artık yüzyüzeydik. "Seninle hep kalsak ya burada?"

Kaşlarını kaldırdı. "O kadar sevdin burayı öyle mi?"

Olumlu anlamda salladım başımı. "Baksana etrafa çok güzel. Hemen olmasa da ilerleyen zamanlarda taşınabiliriz belki buraya. Ne dersin?"

"Hayatım eğer ileriden kastın emeklilik zamanımsa bunu düşünebiliriz. Ama söz veremem tabii."

Zaten bir kaç yıl içinde olması imkansız olurdu. İkimizinde işleri Antep' deydi. Ama burası insanı büyülüyordu resmen.

"Neyse neyse o zaman gelsin konuşuruz."dedim ve devam ettim.     " Ben çok acıktım. Yemek yiyelim mi?"

Yatak odasına doğru ilerlerken "Yiyelim valla. Bende çok acıktım. Ama ne yiyelim? " diye sordu.

" Karadeniz'e gelmişiz o kadar. Güzel bir balık yemeyelim mi? " diye sordum.

" Tamam hazırlan sen. Bende İnternetten iyi yerlere bakayım. Çok gecikme ama cidden çok açım. "

Gözlerimi devirmeden edemedim. "Ne zaman beklettim seni beyefendi?"

Odadan çıkarken bir yandan da bana cevap veriyordu." Olsun olsun ben yine de uyarımı yapayım."

Bunun üzerine hızla valizimi açıp içinden giysilerimi çıkardım. Daha valizi yerleştirme vaktim bile olmamıştı ne yazık ki. Üzerimi değiştirip çantamı hazırladım.

Saat öğleden sonra 4'tü.15 dakika gibi kısa bir süre de hazırlanmıştım. Cihangir'de dediği gibi bu sırada gideceğimiz yeri ayarlamıştı.

Denize sıfır çok güzel bir restoranda yemeğimizi yedikten sonra kaldığımız ev için  biraz alışveriş yaptık. Sabah ve akşam yemeklerini otel karşılıyordu ama yine de ufak tefek atıştırmalıklar almıştık.

Birlikte aldıklarımızı dolaplara yerleştirirken "Güzel bir program yapalım." dedi Cihangir. "Bir hafta da gezebildiğimiz kadar gezelim."

Başımı sallayarak onayladım onu. "Şu işleri hallettikten sonra planlarız ne yapacağımızı. Görmek istediğim o kadar çok yer var ki!"

HAYATIMIN GERÇEĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin