4-SÖZ

1K 48 0
                                    

Yeni bölüm geldi. Keyifli okumalar! 🌼

Dün ki olan olaydan sonra Erda ile odalarımız ayrılmıştı. Ben eski odada kalırken o başka bir odaya geçmişti.

Resmen bütün gün dört duvar arasıda kalmıştık. Yemek bile odaya geliyordu. Ellerim belimde odada volta atarken düşünmeden edemedim.

Onlara karşı çıktığımızda başımıza iyi şeyler gelmiyordu. Belki de Erda haklıydı. Güvenlerini kazanıp buradan kurtulmak en iyi ve tek seçenekti bizim için.

Zaten odalar ayrılmadan önce Erda'yı son görüşümde kulağıma çaktırmadan onun planına geçmemiz gerektiğini fısıldamıştı.

Yavaşça yatağa oturduğumda kapı çalındı ve içeri Hatice Hanım girdi.
"Kızım Akif Bey'den haber var."

Yine ne istiyordu acaba? "Neymiş o haber?"

"Yarın akşam sözünüz kesilecek. Ve dünki olan olaylardan haberi yok. Umarım sende iyice düşünmüşsündür yaptığın yanlışı."

Kafamı salladım. 'Peki sizin yaptığınız yanlışlar ne olacak?' diye dememek için kendimi zor tuttum. Demek bu iş gerçekten hızlı olacaktı. Sözümüzün kesileceğini duyduğumda heycanlanmadan edemedim. Ama rolümü iyi yapmalıydım.

"Evet düşündüm. Cihangir haklı olabilir. Bir şans vermeliyim."

Sanki kulaklarına inanmamış gibiydi Hatice Hanım. Mutlulukla elimi sıktı. "Çok sevindim kızım. Sonunda doğru kararı verdin."Deyip odadan çıktı.

Ellerim buz gibi olmuştu. Ne yapacaktım yarın? Nasıl olacaktı?

Oturduğum yerden kalkıp oda içinde dolanmaya devam ettim. Eğer sözü yarın yaparlarsa ailenin güvenini kazanmak için çok vaktim olmayabilirdi.

Düğünü elimden geldiğince ertelemeliydim. Ve bunu yapabilirdim.

Ertesi gün sonunda hazırlanıp odalardan çıkmıştık. Hatice Hanım bize müstakbel kayınvalidemin aldığı elbiseleri vermişti.

Hava çoktan kararmıştı. Biz ise salonda oturmuş Akif Bey'i bekliyorduk. Rahat davranmam gerekiyordu. Elimden geldiğince de evlilik yanlısı olduğumu gösterecektim.

Sonunda Akif Bey'in geldiğini söylemişlerdi. Erda ile arka koltuğa bindiğimizde Akif Bey şoförün yanında idi.

"Fikrini değiştirmene sevindim Afra."

Tabi o son olaylardan haberi olmadığı için hemen inanmış olmalıydı. Asıl mesele Cihangir'i inandırmaktı.

"Yaşadıklarım malum. Bir şans vermek istedim. Eğer bu şekilde karşıma çıktıysanız bir sebebi olmalı." dedim Cihangir'in lafını alıntılayarak.

Cevabım hoşuna gitmiş olmalı ki gülümseyerek kafasını salladı.
Erda elini yumruk yapıp baş parmağını kaldırdı. Anlaşılan cevabım onunda hoşuna gitmişti.

Yaklaşık 20 dakikalık yolculuğun ardından araba büyük bir konağın önünde durdu.

Demir kapı açılıp içeri girdik. Burası gerçekten çok büyüktü. Kocaman bir bahçesi, ortada taştan yuvarlak bahçe çeşmesi ve bir çardak vardı.

Gözlerimi tekrar önüme çevirdim ve konağa girdik. Kapıda görevli olduklarını anladığım bir kaç kadın bizi karşıladı.

Selamlarına karşılık verip merdivenlerden çıkmaya başladık.

Derin bir nefes aldım. "Sakin ol." diyerek fısıldadı Erda.

"Pek kolay değil sanki." Bende fısıldayarak cevap verdim.

HAYATIMIN GERÇEĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin