''İşte damat bey de geldi.''
Kaşlarımı çatıp başımı kapıya doğru çevirdim. 2 takım elbiseli adam buraya doğru geliyordu. Tekrar önüme döndüm.
''Baba beni çağırmışsın.'' Sesin sahibine bakmıyordum bile. Kafam önüme eğik bir şekilde bu anın bitmesini bekliyordum. Çünkü hiç hoş bir durumda değildik şuan.
''Evet oğlum çağırdım.Afra ile tanışman için. Biliyorsun ben sözümü tutarım.''
Yaşlı adamın konuşması artık beni iyice çileden çıkarıyordu.
''Biliyorum.Merak etme.''
Daha fazla dayanamadım. Gözlerimi direk yaşlı adama çevirdim.
''Yeter artık. Beni buraya zorla getirip evlendirebileceğinizi mi sanıyorsunuz cidden? Doğru söylüyor olsanız bile ki ben buna ihtimal bile vermiyorum. Tanımadığım bir adamın verdiği söz için hayatımı mahvetmem.''
İçimdekileri döktükten sonra rahatlamıştım.
''O adam dediğin senin baban Afra! Baban.''
Yaşlı adamın bağırışına karşılık sesimi yükseltmeden cevap verdim.
''Değil. Ben kim olduğumu biliyorum.''
Başını salladı. ''O zaman DNA testini yaptırmayı kabul et. Kimin haklı olduğunu görelim. Unutmadan benim için sonuç değişmeyecek.Sadece sende gerçekleri öğrenmelisin. Sen Murat'ın kızısın. Kendini bu gerçeğe hazırla.''
Cevap vermeme izin vermeden devam etti.
''Neyse çocuklar misafirlerimizi rahat bırakalım. Yakında yeterince görüşeceğiz zaten değil mi?'' diyerek elini hafif dalgalı saçları olan adamın omzuna koydu.
Demek müstakbel(!) eşim oydu. Adam zoraki olduğu belli olan bir gülümsemeyle başını sallayıp cevapladı babasını.
''Bir dakika.'' Erda'nın sesiyle bakışlarımı ona çevirdim. ''Biz burada mı kalacağız?''
''Evet Erda. Merak etmeyin çok güvenlikli bir yer. Her yerde korumalar var.'' deyip gülümsedi yaşlı adam. Resmen kaçmakla boşuna uğraşmayın diyordu.
''İçeride Hatice Hanım var sizinle ilgilenir. Yarın görüşürüz.İyi geceler. '' deyip arkasını döndü ve onunla beraber oğlu ve bir kaç adam daha gitti.
Biz bu anları gerçekten yaşamışmıydık? Ben kapanmış kapıya bakarken tanımadık bir kadın sesin duyulmasıyla dikkatimi oraya verdim.
''Kızlar gelin hadi içeri.'' Hatice dediği kadın olmalıydı. Bu kadın belki bize yardım edebilirdi.
Hızla yanına gittim ve elini tuttum. '' Lütfen bize yardım et. Bak başımıza gelenleri gördün. Böyle bir durumda susmazsın değil mi? Hadi lütfen polis, jandarma ara birilerini. Lütfen.'' Sonlara doğru sesim kısılmıştı.
Kadın ellerimin arasınan elini çekti. ''Aç mısınız?'' deyip içeri doğru adımladı. ''Hadi gelin.''
Kafamı geriye doğru attım ve ofladım. ''Cidden Afra sence buradaki kimse bize yardım eder mi?'' Erda sorar gözlerle bana baktı.
''Ne var? Buradan bir kurtuluş olmalı.''
''Elbette vardır. Ama böyle değil. İyi bir plan yapmalıyız. Şimdi daha fazla dikkat çekmeden içeri geçelim.'' dedi korumaları gösterip. Kafamla onaylayıp içeri geçtim.
Büyük holde ilerlerken sol tarafımızda ki kapı açıldı ve Hatice Hanım tekrar gözüktü.
''Gelin mutfakta bir şeyler hazırladım.'' deyip içeri girdi. Bıkkın bir şekilde Erda'ya baktım. Bakışlarıyla içeriyi işaret edip önden geçti. Oflayarak bende onun arkasından geçtim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYATIMIN GERÇEĞİ
Teen Fiction"Açık konuşacağım Cihangir. Başıma gelenleri ve buraya nasıl getirildiğimizi biliyorsun. Senin de benimle evlenmek istemediğini düşünüyorum. Bu yüzden eğer babana hayır dersen ikimizde kurtuluruz." Arkasına yaslandı. "Seninle evlenmek istemediğimi n...