28- YENİDEN

491 20 0
                                    

Günler günleri kovalıyor ve ben yeni hayatıma, işime iyice alışıyordum. Mutluydum, huzurluydum.

Geçtiğimiz haftadan bu yana Erda sınavlarını bitirmiş, rahata ermişti. Tabii Sinan meselesinde bir değişiklik yoktu. Bizim kız uzaktan, sessiz, sakince yaşıyordu aşkını.

Sıla'da eşiyle olan ufak sorununu halledip ertesi günü eve dönmüştü. Hormonlardan olsa gerek en küçük şeyleri bile kafasına takıp kendini üzmüş ve sonra da pişman olmuştu.

Aslında çok şanslı bir kızdı. Eşi onu gerçekten çok seviyor, gözünden bile sakınıyordu. Bu her halinden belliydi. Sıla'yı almak için bize geldiğinde yaptığı her hareketten, söylediği her sözden anlamıştım bunu.

Kapım tıklatılınca kafamdaki düşünceleri bir kenara bırakıp gelen kişiye odaklandım. Elinde bir demet zambakla hastane görevlisi gelmişti.

"Bu çiçekler sizeymiş Afra Hanım."

Bana çiçek gönderebilecek hatta zambak gönderecek tek bir kişi vardı. Tabiki sevgili eşim! Ama bayram değil seyran değil neden göndermişti?

"Tamam, teşekkürler." deyip çiçekleri elime aldım. Üstündeki kartı okumadan önce derin bir nefes alıp zambakların kokusunu içime çektim.

Evet, şimdi okuyabilirdim. ''Güzel sevgilim, odamıza bıraktığım hediye kutusundaki elbiseyi giyip benimle bir davete katılır mısın?"

Allah Allah, bu neydi şimdi? En iyisi kendisine sormaktı. Kısa bir çalıştan sonra telefonunu açmıştı.

" Acaba yine neyin peşindesiniz Cihangir Bey? "

Gülümsedi." Çiçekler sahibine ulaşmış anlaşılan."

"Evet öyle oldu. Ama notu anlayamadım. Bana elbise almanı gerektirecek ne daveti bu acaba?"

"Valla onu öğrenmek için akşamı bekleyeceksin güzelim. O zamana kadar tek kelime edemem."

Biliyordum işte. Yine bir şeylerle uğraşıyordu. Dudaklarıma ufak bir tebessüm yerleşti. "Peki o zaman sen öyle diyorsan."

Şaşırmıştı. "Aa hayret. Sorularınla darlamak yok mu bu sefer?"

"Yok. Şanslı günündesin bugün."

"Tamam o zaman. Akşam 7 de hazır ol. Evden alacağım seni."

Saatime baktığımda öğleden sonra 3'e geliyordu. "Tamam akşama görüşürüz."

"Görüşürüz güzelim."

Ne yapacaktı acaba? Konu Cihangir olunca aklıma binbir türlü şey geliyordu açıkçası. Sürprizlerle dolu bir adamdı. Şimdi 4 saat nasıl bekleyecektim?

Kapım çalındığında içeri giren hastamla beraber kendi sorumuda yanıtlamış oldum. Tabii ki çalışarak.

🌼🌼🌼🌼🌼

Hastaneden çıktıktan sonra direkt eve geçip hazırlanmaya başlamıştım. Cihangir'in aldığı elbise resmen nefesimi kesmişti. Bembeyaz rengi, şifon kumaşı ve a kesim modeliyle büyülenmiştim sanki. Ama bu elbiseyle nereye gidebileceğimizi kestiremiyordum. Onu da Cihangir'in dediği gibi bekleyip görecektim.

Saat 7'yi gösterdiğinde küçük beyaz çantamı da alıp evden çıktım. O da jilet gibi giydiği takım elbisesiyle arabanın önünde beni bekliyordu.

Bu nasıl yakışıklılık Allah'ım?

Yanına gittiğimde ellerimi tutup dudaklarına götürdü ve ufak bir buse kondurdu. "Seni her gördüğümde tekrar aşık olmam mümkün mü?"

HAYATIMIN GERÇEĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin