16- KAZA

616 38 14
                                    

Herkese iyi okumalar. Güzel yorumlarınızı bekliyorum. ♥️

Ertesi gün akşama doğru Mihriban Hanım'ı hastaneden çıkarıp eve getirmişlerdi. Cihangir'e akşam ne kadar gitmemesini söylesemde beni dinlememiş ve hastaneye gitmişti. Kim bilir karşılarında onu görünce ne kadar şaşırmışlardı?

Mihriban Hanım hastaneden çıktığı için herkes konağa ziyarete gelmişti. Kimse yanından ayrılmak istemiyordu. İnsan kaybetme korkusunu bir kere tadınca tekrar yaşamak istemiyordu tabi.

Doktoru yediği şeylere de dikkat etmesini söylemişti ve bu durum Mihriban Hanım'ın pek hoşuna gitmemişti. Alıştığı beslenme tarzını değiştirmek onun için kolay olmayacaktı. Yinede ben elimden geleni yapacaktım.

Günler birbirini kovalarken Erda'nın okulu başlamıştı. İlk gün gayet güzel geçse de sonraki günlerin oldukça yoğun geçtiğini söylemişti.

Herkes bir şekilde bir şeyle meşgul oluyordu. Ben hariç. Artık iyice bunalmıştım. Yaşadığım bu ev hayatımın alanını belirliyordu. Tek başıma dışarı çıkmam söz konusu bile değildi.

Karşı odanın kapı sesi geldiğinde Cihangir'in bizim odaya geleceğini anlamıştım. Yine telefonda biriyle konuşuyordu.

"Kardeşim ayıp ediyorsun. O iş bende sen rahat ol. Bulmuşum seni geri bırakır mıyım?"

Odaya geldiğinde yüzünde resmen güller açıyordu. Neydi onu bu kadar sevindiren?

"Çok iyi yaptın aramakla. Artık bol bol görüşürüz."

Karşı tarafı dinledikten kısa bir süre sonra cevap verdi.

" Tabi geliriz. " Daha sonra gözleri beni buldu." Yani gelmeye çalışırız. Haber veririm ben sana."

Telefonu kapattıktan sonra daha fazla beklemeyip sordum."O kimdi?"

Yüzündeki gülümsemeyi silmeden cevap verdi. "Asker arkadaşım Faruk. Tayini buraya çıkmış. Eşiyle beraber yarın oturmaya davet etti."

Şimdi neden lafı çevirdiği anlaşılmıştı. Bana sormadan direkt geliriz demişti. Ama aramız şu sıralar limoni olduğu için cevabımın ne olacağını kestirememişti büyük ihtimalle.

" Sana da bir değişiklik olur hem? "

Aslında bu evden çıkmaya gerçekten ihtiyacım vardı. O yüzden ısrar etmese bile kabul edecektim. "Tamam, olur."

"Gerçekten mi?" Onu uğraştırmadığım için şaşırmıştı.

"Evet,gayet ciddiyim."

"Tamam o zaman yarın yemekten sonra gideriz."

Kafamı sallayarak onayladım. Gerçekten dediği gibi bana da biraz değişiklik iyi olurdu.

Ertesi gün büyük apartmanın önünde güvenliğin kapıyı açmasını bekliyorduk. Yemyeşil ortak bahçede çocuklar için ufak bir parkta bulunuyordu.

Asansörden 5.kata basıp beklemeye başladık. "Bir sorun çıkmaz inşaAllah, diye sormak istemiyorum ama..." diyerek bana baktı Cihangir.

Çıkarmayacaktım. İlk planımızı bozmamam lazımdı. Zaten sorun çıkardıkça da olan bana oluyordu. Bugün sinir ve stresten uzak huzurlu bir akşam geçirmek istiyordum.

Gözlerim Cihangir'in elindeki pastane poşetindeydi. Elimiz boş gitmeyelim diye pasta almıştık.
" Merak etme bir şey yapmayacağım."

Cevabımdan memnun olmuş adına gülümsedi. İstediğimiz kata geldiğinde asansörden çıktık. Karşı daire de kapılarını açmış bizi bekleyen bir çift vardı.

HAYATIMIN GERÇEĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin