İnstagram – Tiktok: aysegulkalayzengin
Twitter: aysegulkalay_
***
Yeni bölümden herkese selamlar...
Umarım bölümü beğenirsiniz ve bolca yorumla taçlandırırsınız.
Keyifli okumalar!
***
"AİLE"
"Yok artık! Sizin aşk, matruşka bebekler gibi... Açtıkça içinden başka bir şey çıkıyor!" diyen Bahar, Arslan'ın kızı Nehir'e şaşkın bir şekilde bakıyordu. Son birkaç gündür yaşadığı sürprizlerin bir sonu var mıydı, artık gerçekten merak ediyordu.
"Ya ama bak teyzesi, ne kadar tatlı! Şunun yeşil gözlerine bak, tatlı pembiş yanaklarına bak!" diyen Ayşegül, Nehir'i Bahar'a sevdirmeye çabalıyordu. Aslında Bahar'ın, Nehir'i sevmeme gibi bir şansı yoktu çünkü bebek fazlasıyla tatlıydı. Ama kardeş kalbi, Ayşegül'ün neden bu şekilde bir seçim yaptığını anlayamıyordu. Ya da o, aşkın insana kattığı mantıksızlığı çözemeyecek kadar mantık insanıydı.
Ayşegül'ün, Nehir'i daha şimdiden evlat yerine koyduğunu ve üzerine titrediğini görebiliyordu. Bu konuda da gayet mutluydu. Çünkü kardeşi, gerçekten masum bir insandı ve herkese karşı sevgi doluydu. Yine de huzursuz olmadan edemiyordu. Belki de Ayşegül'ün sevgisini bir anda başka insanlarla paylaşmak zorunda kalışı, canını sıkıyordu.
Bir de Ecrin vardı! Komik görümce olarak tarihe geçebilirdi, bu konuda fazlasıyla iddialıydı. Hele Burak'tan hiç bahsetmiyordu zira onu hepsinden daha fazla sevmişti. Eğlenceli bir aileydiler. Ona ve Ayşegül'e olan tavırları da fazlasıyla samimi ve gerçekti. Bahar, tüm bunların üzerine fazla savaşmadan kabullenmek zorunda kalmıştı. Artık Ayşegül'ün ondan başka bir ailesi daha vardı!
Yeni odasına çıktığında, Ayşegül de onunla birlikte gelmişti. Eşyalarını dolaba özenle yerleştiren kardeşine, tebessüm etti.
"Güzel aile... Birkaç gün onlarla eğlenmek iyi gelecek."
"Birkaç gün derken?" Ayşegül'ün şaşkınca bakışları üzerine, açıklamaya girişti. "Bu evde kalacağımı düşünmüyor musun, değil mi? Toparlandıktan sonra iş bakınacağım; bir ev tutup hayatımı düzene sokmam lazım."
Ayşegül, düşen yüzüyle gelip yatağa oturdu ve Bahar'a korkuyla baktı.
"Saçmalama! Biz burada seninle birlikte yaşayacağız."
"Uygun olmaz, Ayşegül. Sen bu evin bir parçasısın artık, ya ben?"
"Sen de benim, can parçamsın!"
"Ayşegül, ısrar etme..."
"Okulun ne olacak? Hem okuyup hem çalışamazsın!"
"Okulu sanırım biraz ertelemek zorunda kalacağım."
"Yapma! Senin o okulu bitirmen gerekiyor! Buna izin veremem!"
"Ayşegül, bu sene zaten bitmek üzere... Sınavlara girmek yerine, iş bularak birkaç ay çalışıp toparlanmam lazım. Sonra zamanla her şey yoluna girer." Ayşegül, onun inadıyla kendini tutamayıp ciddiyetle söylendi. "Eğer bu evden gidersen ve üstüne bir de okulu bırakırsan, seni asla affetmem!"
Ayşegül'ün küskün şekilde odadan çıkmasıyla, Bahar yüzünü astı. Ama söylediklerinde haklıydı. Bu evde kalması uygun değildi. Evlenen Ayşegül'dü ve onun kuyruk gibi nereye gitse peşine düşmesi doğru değildi. Omuzlarına her daim yüklenen bir kardeş olmak istemiyordu. Kendi hayatını kurmalı ve tek başına yaşamayı öğrenmeliydi!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EMANET
RomanceBebeği lösemi olan Arslan ile kardeşinin beyninde tümör olan Ayşegül, çaresizlik dolu bir dönemde kaderin ağlarını örmesiyle karşılaşır. Onların çaresizlikten başlayan zoraki evlilikleri, acaba güçlü bir aşka yuva olabilecek miydi? "Sakin misin?" di...