İnstagram – Tiktok: aysegulkalayzengin
Twitter: aysegulkalay_
***
Yeni bölümden herkese selamlar...
Umarım bölümü beğenirsiniz ve bolca yorumla taçlandırırsınız.
Keyifli okumalar!_"
***
"NE ZAMAN ÖZLERSİN?"
"Günaydın gençler!" diyerek salona enerji dolu bir giriş yapan Arslan, masadaki herkesin dikkatini üzerine çekti. Onun bu kadar pozitif uyanması, şaşılacak şeydi doğrusu. Normal şartlar altında Arslan, şu an oldukça tahammülsüz olurdu. Çıt dahi çıksa, uzun bir azar seansı verirdi. Ancak bu durumun tam tersi yaşanıyordu.
Masadaki herkesin kısa süren şaşkınlığı sona erdiğinde, salona kucağında Nehir'le giren Ayşegül her zamanki gibi oldukça neşeliydi. Onun için anormal bir durum söz konusu değildi. Her zamanki Ayşegül'dü!
"Nasıl geçti hafta sonu kaçamağı?" diye soran Buğra'ya, Arslan ile Ayşegül aynı anda baktı. İkisinin bu saçma hareketi Buğra'yı şaşırttı. "Çok mu özel bir soru sordum?"
"Ha- Hayır!" deyip yutkunan Ayşegül, Buğra'ya tebessüm etti. "Güzel geçti. Dinlendik falan... İyiydi yani."
"Peki..." diyen Buğra, garip ikiliden bakışlarını çekse de onlardaki tuhaflığı hissediyordu. Bilmedikleri bir şey mi olmuştu? İlerleyen dakikalarda onların birbirine kaçamak bakışlarını fark edince, iyiden iyiye bir şeyler olduğunu sezdi. Ama her ne olmuşsa, güzel bir şeyler olmuştu.
"Abi, şu harçlık olayıma bir iyileştirme mi getirsen?" diyerek umutsuzca soran Burak, abisinden aldığı cevaba inanamadı. Çünkü Arslan, ikiletmeden kabul etmişti.
"Ne kadar lazımsa Buğra'dan alabilirsin."
Sofradaki herkes şok bir şekilde Arslan'a baktığında, Arslan bıkkınlıkla söylendi.
"Ne? Niye öyle bakıyorsunuz?"
Burak, ters tepmesinden korkarak yanıtladı.
"Yani sen öyle hemen kabul edince, biz bir şaşırdık. Normalde sen bizi yalvartmadan asla zam yapmazsın."
"Zammı geri çekmemi ister misin?"
"Yok, olur mu hiç? Aldım, kabul ettim valla!"
"İyi, o zaman tıkınmana geri dön!" diyen Arslan, Ayşegül'e döndü ve iflâh olmaz bir âşık edasında sordu. "Sevgilim, bu akşam baş başa yemeğe mi çıksak?"
"Sevgilim mi?" diye şaşkınca soran Ecrin, abisinden ilk defa böyle hitaplar duymanın şokunu yaşıyordu. Buğra ise bıyık altından gülmeye başlamışken, Arslan uzandı ve ensesine bir tane geçirdi.
"Sırıtma pişmiş kelle gibi! Hem size ne? Karıma nasıl hitap edeceğimi size mi soracağım?" Buğra, alayla yanıtladı. "Elbette sormayacaksın ama bir anda böylesine âşık bir adama dönüşmen şaşırtıcı!"
Hafta sonu yapılan kaçamakta yaşananları bilmeyen aile, bir anda aleve dönüşen bu aşkın sebebini merak ediyordu. Normalde de iyi anlaşırlardı ama böylesine alenen aşk hitapları, gördükleri bir şey değildi. Ve ne yazık ki hiçbir zaman tam olarak neler yaşadıklarını öğrenemeyeceklerdi.
Kardeşler arasındaki muhabbeti sessizce izleyen ikizler, kısa bir an birbirine baktı. Bahar, Ayşegül'ün gözlerindeki ışığı fark edince gülümsedi. Anlaşılan kardeşi çok mutluydu ve Bahar için bundan başka bir şeye ihtiyaç yoktu. Çünkü Ayşegül bu mutluluğu hak ediyordu. Çocukluğundan beri verdiği savaşı, sevgiyle kazanabilmişti. Bu çok değerliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EMANET
RomanceBebeği lösemi olan Arslan ile kardeşinin beyninde tümör olan Ayşegül, çaresizlik dolu bir dönemde kaderin ağlarını örmesiyle karşılaşır. Onların çaresizlikten başlayan zoraki evlilikleri, acaba güçlü bir aşka yuva olabilecek miydi? "Sakin misin?" di...