İnstagram – Tiktok: aysegulkalayzengin
Twitter: aysegulkalay_
***
Yeni bölümden herkese selamlar...
Umarım bölümü beğenirsiniz ve bolca yorumla taçlandırırsınız.
Keyifli okumalar!
***
"İTİRAF"
Elinde tuttuğu bardak yere düşüp bin parçaya bölünürken, ciğerleri işlevini yitirmişçesine nefessiz kaldı. Tezgâha tutup çöktüğünde, güçlükle yutkunup nefes almaya gayret etti ancak kalbine ilişen sızının hükmüyle, bunu yapmak o kadar basit değildi. Ruhu daralıyordu. Kulaklarında sebebi bilinmez bir çınlama... Bir şeyler oluyordu!
"Bahar, ne oldu?" diye merakla soran Reyhan, yaklaştı ve kırılan bardağın keskin parçalarına basmamaya gayret ederek Bahar'ın önüne çöktü. Onun bembeyaz olmuş yüzü, kalbini tutan eli ve boşluğa bakan bakışları Reyhan'ı korkutmaya çoktan başlamıştı.
"Bahar... Bir şey söyle!"
Bahar, onu sarsan kadının varlığını hissettiği anda rüyadan uyanırcasına silkindi. Bakışları Reyhan'ı bulurken, kurumuş boğazının izin verdiği kadar mırıldandı.
"Ayşegül... Ona bir şey oldu." Reyhan, yumuşadı ve gülümsedi. "Ne olacak o yaramaza? Şimdi evde oturmuş tıkınıyordur!"
"Hayır. Ona bir şey oldu, hissediyorum. Arayalım! Evet evet, arayalım!" deyip, telaşla yerinden kalktı. Onun ani hareketlerinden korkan Reyhan, tedirgin şekilde onu zapt etmeye çalıştı. "Tamam, arayalım ama sakin ol! Bak her yer cam parçası, dikkatli ol."
Bahar'ın kulakları ne onu duyuyordu ne de cam parçalarını görüyordu. Ayağındaki terliğin sayesinde, hızlıca salona geçip telefonunu arandı. Sonunda koltuğun kenarında bulduğunda, titreyen elleriyle Ayşegül'ün adını bulup aradı. Ulaşılmıyordu. Koltuğa çöktüğünde, gözleri yaşlarla dolmaya başladı. Sakin olmaya çabalasa da olmuyordu. Arslan'ı aradı ama o da cevap vermedi. Boğazında gittikçe büyüyen yumruyu, yanaklarını ıslatan yaşlar takip etti. Reyhan ise kenarda durmuş, korku içinde onu izliyordu. Onların arasındaki bağın ne derece güçlü olduğuna bir kez daha şahitlik ediyordu. Burak'ı aradı, ulaşamadı.
"Kimseye ulaşamıyorum!" diye bağırdığında, Ecrin'in numarasını çevirdi. Çalıyordu ama o da açmıyordu. Delirecek hâle gelmişti. En son Buğra kalmıştı ve onu aramaktan başka çaresi yoktu. Sakinleşmeye ve gözyaşlarını silmeye çalıştı ama olmuyordu. İçinden delicesine ağlamak geliyordu. O sırada yankılanan kapı ziliyle, Reyhan yerinden kalktı ve kapıya yürüdü. Bahar ise hâlâ Buğra'yı aramak için güç toplamaya çalışıyordu. Ancak buna ihtiyacı kalmamıştı.
"Bahar..."
Buğra'nın sesi kulaklarına doluştuğunda, hızla yerinden kalktı ve arkasına döndü. Buğra'nın dağılmış görüntüsü, çaresiz bakışları birçok şeyi anlatmaya yetiyordu. Bahar'ın hıçkırıkları büyürken, dudaklarından dökülen sözler boğuktu.
"Bir şey oldu! Kardeşime bir şey oldu! Biliyordum!"
Buğra, en nihayetinde sevdiği kadının adresini öğrenip sabahtan beri Bahar'ın evden çıkması için mahallede beklerken, biraz evvel Ecrin'in arayıp ona olanları anlatmasıyla, Bahar'ın kapısına dayandı. Onun yanında birinin olması şarttı. Hem kendi kardeşinin acısı hem de Ayşegül'ün acısını paylaşacak birine onun da ihtiyacı vardı. Hızla gidip Bahar'a sarıldığında, Bahar konuşacak durumda değildi. Bir süre sonra sakinleştiğinde, ıslak bakışlarını sevdiği adamın koyu kahve gözlerine dikti ve titreyen sesiyle söylendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EMANET
RomanceBebeği lösemi olan Arslan ile kardeşinin beyninde tümör olan Ayşegül, çaresizlik dolu bir dönemde kaderin ağlarını örmesiyle karşılaşır. Onların çaresizlikten başlayan zoraki evlilikleri, acaba güçlü bir aşka yuva olabilecek miydi? "Sakin misin?" di...