İnstagram – Tiktok: aysegulkalayzengin
Twitter: aysegulkalay_
***
Yeni bölümden herkese selamlar...
Umarım bölümü beğenirsiniz ve bolca yorumla taçlandırırsınız.
Keyifli okumalar!
***
"PERİ MASALI"
Bahar, Buğra'yla yalnız kalmış olmanın şaşkınlığıyla yutkundu. Buna hazır değildi. Çünkü çocukluğundan beri dışa doğru ördüğü duvarlarıyla, kendini bu tarz duygulara oldukça kapatmıştı. Şimdi içinde engel olamadığı hislerin meskenine girmek istemiyordu. Sonrasında olacaklar için oldukça endişeliydi. Bir ilişkiyi yürütebileceğinden emin değildi. En önemlisi ise korkuyordu!
Tüm bu düşüncelerle boğuşurken, Buğra'nın varlığını hatırlayıp toparlanmaya çalıştı. Boğazını temizleyip, eteğinin kenarlarını havalandırarak merdivenleri inmeye başladı. Buğra'ya doğru attığı her adım, onu daha çok heyecanlandırıyordu. Dizginlenemez bir gerginlik, kalbinin gümbür gümbür atmasına neden oluyordu. Merdivenin son üç basamağına yetiştiğinde, Buğra kibar bir hareketle elini ona doğru uzattı ve inmesi için yardım etmek istedi. Bahar, kısa bir duraksamanın ardından bu teklifi kabul ederek Buğra'nın elini tuttu. Yanına indiğinde ise onun hayran dolu bakışlarla kendisini süzmesine izin verdi. Turkuaz rengi elbisesiyle, Buğra'yı yeniden büyülemişti.
"Çok güzel olmuşsun."
Buğra'nın iç çekerek söylediği cümleyle mahcup bir şekilde gülümsedi.
"Teşekkür ederim. Sende çok yakışıklı olmuşsun."
Buğra, beklemediği iltifata önce şaşırdı, sonra ise mutlu oldu. Bahar'ın bu gece onu görmezden gelmemesi içini okşamıştı. O kadar çok Bahar tarafından yok muamelesi görmüştü ki bu durum onu, olması gerekenden çok mutlu etmişti.
"Gidelim mi?" diye soran Bahar'a, neşeyle yanıt verdi. "Olur, gidelim tabii!"
Bahar çıkışa doğru ilerlerken, Buğra arkasından şapşal bir şekilde gülümseyerek bakıyordu. Tam bir ergen gibi davrandığını fark ettiğinde ise utançla ensesini kaşıdı. O ve bir kadın için ergene dönmek... İmkânsız bir şey gerçekleşiyordu! Ama yine de hızla toparlanmalı ve Bahar'ı etkileyebilecek bir tavra bürünmeliydi, aksi halde onu tavlaması mümkün görünmüyordu.
Yola çıktıklarında, ikisi de suskundu. Buğra, konuşacak bir şeyler aranırken, yaşlı insanların taktiğini kullandı ve havaların durumundan bahsetmek için ağzını açtı.
"Havalar da iyice ısındı." Bahar'ın kısa bir bakışını yüzünde hissetti ama karşılık vermemesiyle devam etti. "Sıcaktan nefret ederim, soğuk her daim iyidir."
"Ben de soğuktan nefret ederim."
Bahar'ın aniden verdiği yanıtla, hızla konuyu devam ettirme kararı aldı. İhtiyarlar bu işi biliyordu!
"Neden? Kar yağdığı zaman her yer gerçek bir peri masalına dönüşüyor. Kızlar genelde sever böyle şeyleri..."
"Aksine! Peri masalından ziyade, dram hikâyesine dönüşüyor. Mesela her sokak başında dilenen ve üstünde doğru dürüst kıyafet olmayan çocukların dramı... Kemiklerine kadar kadar titreyen ve başlarını sokacak bir dam dahi bulamayan yaşlı insanların dramı... Bir de hayvanlar var tabii! Ya donarak can veriyorlar ya da soğukta yemek bulamayarak açlıktan!" diyen Bahar, derin bir nefes aldı ve acıyla gülümsedi. "İnsanlar ve hayvanlar, sıcak bir sobanın başında oturmadıkça, hiçbir kar yağışı bana bir peri masalı yaşıyorum gibi hissettiremez."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EMANET
RomanceBebeği lösemi olan Arslan ile kardeşinin beyninde tümör olan Ayşegül, çaresizlik dolu bir dönemde kaderin ağlarını örmesiyle karşılaşır. Onların çaresizlikten başlayan zoraki evlilikleri, acaba güçlü bir aşka yuva olabilecek miydi? "Sakin misin?" di...