İnstagram – Tiktok: aysegulkalayzengin
Twitter: aysegulkalay_
***
Yeni bölümden herkese selamlar...
Umarım bölümü beğenirsiniz ve bolca yorumla taçlandırırsınız.
Keyifli okumalar!
***
"KEREM"
Hava güzeldi, herkes gezmelerdeydi, âşıklar göklerdeydi ama o... Evde oturmuş pinekliyordu! O âşık değil miydi? Onun da bir sevdiği, seveni yok muydu? Neydi Ayşegül, saksı mı? Kimse de gel sen de biraz hava al demiyordu. Niye desinler ki? Âşık âşık gezeceklerdi ama o...
Burak bile sap olduğu hâlde kendini kurban edip Ayşegül ile Nehir'i düşünmemişti. Kendi gibi sap arkadaşlarıyla gezeceğini söyleyip tüymüştü. Ama muhtemelen o gezme olayının ucu çapkınlıktı ve dayak yemesi çok olasıydı. Çünkü Burak'ın kızlarla iletişim kurma beceresi yoktu. O erişilmez egosu ve herkes bana âşık tavrı fazla iticiydi. Yani kayını olmasa, arada da onu güldürmese o hâli hiç sevilesi değildi.
Tamam yahu!
Tatlıydı!
Ama ona tatlıydı! Geri kalan dünya nüfusundaki kadınlar için emin değildi.
Acaba Arslan ne yapıyordu?
Aklına gelen kocasıyla, bakışlarını Hüsamettin'le oynayan kızından çekti ve telefona sarıldı. Önce cebini aradı ama kapalıydı, sonra sekreterini aradı. Sekreteri orta yaşlarda, tatliş gözlükleri olan güzelce bir kadındı. Dilara yosması gibi çıyan değildi!
"Nadide Hanım, nasılsınız?" diye sorduğunda, kadın onun sesini tanıyarak gülümsedi. "İyiyim, Ayşegül Hanım. Sizler nasılsınız?"
"Bebek biraz zorluyor, mide bulantısı da hayattan soğutuyor ama yine de iyiyim."
"Ah, hiç merak etmeyin son aylarda rahatlarsınız. Benim de ilk hamileliğim çok sıkıntılıydı ama bebeğimi kucağıma aldığım anda her şeyi unuttum. Sanki o acıları çeken ben değilmişim gibi..." Kadının samimi sesiyle gülümsedi. "Dediğiniz gibi olacağına eminim. Ben aslında Arslan'a ulaşamadığım için sizi rahatsız ettim."
"Arslan Bey, şu an Dilara Hanım'la bir toplantı da..."
"Yaa..." dediğinde, aklından geçen o yerli yersiz düşünceler kaşlarını çatmasına neden oldu. Herkes beraber takılırken, onun kocası Dilara denen kadınla yan yanaydı. Tamam, iş için birlikteydiler ama yine de birlikteydiler! Dip dibe, burun buruna... Biraz daha düşünürse delirecekti! Ya da kalkıp kocasının iş yerini basacaktı!
"İsterseniz haber verebilirim."
"Hayır, gerek yok. Ben sonra tekrar ararım, iyi günler."
Telefonu kapattığında ağlamamak adına dudaklarını birbirine bastırdı. O büyük ilanı aşkın ardından, kocası resmen tüm gününü Dilara'yla geçirmeye niyetliydi. Hiç onu düşündüğü yoktu. Ya da o, öyle sanıyordu.
***
"Başka konuşmadığımız bir şey kaldı mı?" diye soran Arslan, uzun süren toplantıdan sonra şirket çalışanlarına baktı. Herkes konuşmasını sonlandırmışken, önündeki dosyayı kapattı ve gülümsedi. "Pekâlâ, başka bir şey yoksa toplantı sona ermiştir."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EMANET
RomanceBebeği lösemi olan Arslan ile kardeşinin beyninde tümör olan Ayşegül, çaresizlik dolu bir dönemde kaderin ağlarını örmesiyle karşılaşır. Onların çaresizlikten başlayan zoraki evlilikleri, acaba güçlü bir aşka yuva olabilecek miydi? "Sakin misin?" di...