Bölüm 41 ÖLÜM ANI

60 35 7
                                    





           ANLATMAK İSTEDİĞİM O KADAR ÇOK ŞEY VARKEN BEN YALNIZCA SUSARIM ,ÇÜNKÜ BİR ACIMI ANLATSAM DİĞERİ YARIM KALACAK 

YANLIŞ DESEM DOĞRULARIMA 

MUTLUYUM DESEM YAŞANTIMA TERS DÜŞECEK 

BEN SADECE SUSARIM VE SİZ BENİ SUSTUKLARIM DAN ANLAYIN ...

                                                                                                                            BUSE ERVA AYAZ ÇOBAN ...


 NOT : KİTABIMI OKUMAYA BAŞLAMADAN ÖNCE YUKARIDA Kİ MÜZİĞİ AÇMANIZI ÖNERİYORUM VE TÜM OKUYUCULARIMA ŞİMDİDEN DESTEKLERİ İÇİN TEŞEKKÜR EDİYORUM ...                                           .....HEPİNİZ İYİ Kİ VARSINIZ CANLAR  ...


                  Sabahın güneşi vuruyor yüzüme gözlerim yavaş yavaş takılıyordu sabahın o aydınlık yüzüne gözlerimi yavaşça araladım, "off başım çatlıyor .

O da ne !

Ömer bir koltukta kıvrılmış iki büklüm yatıyor ,ve Ömer'in o uyuyuşu insana vicdan azabı çektiriyor. "Kıyamam benim yüzümden bu hale geldi ." 

Yavaşça kalkıyorum yerimden üzerimde ki battaniyeyi aralıyorum ve ağrıyan başıma sol elimi götürerek Ömer'in yanına gidiyorum.

"Ömer .... Ömer hadi uyan " Ömer o kadar yorulmuş ki sesimi bile duymuyor .Sağ elimi Ömer'in omuzuna götürürken tereddüt etsem de mecbur Ömer'in omuzuna dokunuyorum .O sırada gözlerim duvarda ki saate takılıyor . Eyvah ben bugün işe başlayacağım saat dokuz olmuş.

 Apar topar elimi yüzümü yıkayıp saçlarımı taradıktan sonra ayakkabılarımı giymeye koyuluyorum .Ayakkabımın bağcığını bağlayarak seke seke tek ayak üzerinde geliyorum Ömer'in yanına.

"Ömer hadi kalk geç kaldık " diyerek Ömer'i sallamamın ardından Ömer korkuyla kolumdan tuttu ve ayağa kalktı .

"Ne oldu kötü bir şey mi söyledim "

"yok yok rüya görüyordum korkma ,kusura bakma " diyerek yavaşça kolumu bıraktı Ömer .

"Hadi yüzünü yıka da çıkalım geç kalıyoruz Ömer hadi " diyerek tekrarladım cümlelerimi ,Ömer boynuma doğru hafif yaklaşarak kokumu içine çekti ve "kokun çok güzel" diyerek gözlerimin içine baktı . 

"Sabah sabah gözlerini açmamla kokumu içine çekiyorsun git elini yüzünü yıka Ömer " diye içimden fısıldadım .

Bakışları insanı hapsediyor içine başımı öne eğdim ve Ömer'in kolundan tutarak "hadi artık yıka yüzünü de çıkalım" diyerek lavobaya doğru götürdüm .Ömer ise gözlerini bir saniye bile ayırmıyordu benden tebessüm ederek bakıyordu yüzüme  ,ayaklarını sürükleyerek zora ki gidiyordu  sanki yüzünü yıkamaya .

"Kahvaltı yapalım öyle çıkarız " diye bağırdı lavoba da "

"ne kahvaltısı Ömer geç kalıyorum çabuk çık ."

"Bu çocuğa erken kalkmak yaramıyor ben geç kaldık diyorum o kahvaltı diyor delirmemek elde değil " diye kendi kendime söylendikten sonra 

Ömer'i beklerken etrafı toparladım sigara, telefon ,çantam ne varsa hepsini elime aldım ve kapının eşiğinde Ömer'in çıkmasını bekliyorum.

SON YANIM...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin