Bir günü daha bitirmiştim işte acıyla, gözyaşıyla , hiç bir şey hatırlamamak kadar zor bir şey yokmuş bu hayatta kimim , nereliyim , sevgilim kimdi ,evden neden kaçtım , ben neler yaşadım ?
Geçmişime dair hiç bir şey hatırlamamak gerçekten çok kötüymüş , sanki bütün duygularım alınmış gibi , sanki hissizleşmiş gibi ,öyle garip bir duygu işte unutmak .
İnsan doğum gününü bile hatırlamaz mı ?
Ben hatırlamıyorum işte , sabahın ışığı yine aydınlatıyordu yüzümü ben ise uykularımı oturma odasından gelen seslerle aralıyorum. İçeriye gitmek için yatağımdan doğrulduğumda yüzleştim yine bu acı gerçeğimle , benim bacaklarım tutmuyordu ki .
Zor bela yetiştim baş ucumda duran tekerlekli sandalyeme önce sol elimi ardından sağ elimi atarak bir anda oturmak istedim , fakat bu mümkün bile değildi kollarım tüm bedenimi taşıyabilecek güçte değildi ellerimde derman kalmamıştı .
Ama pes etmek yok güçlükle oturdum sandalyeme kendimi tek hamlede bırakıvermiş , evet başarmıştım bunun verdiği sevinçle içeriye doğru ilerledim tekerlekleri çevirirken kollarım ağrısa da zamanla alışacaktım bu duruma .
İçeriye girdiğimde gözlerim üst üste dizilen kolilere takılmıştı . Annem adeta uyumayıp tüm gece boyunca mutfağı toparlamıştı ,kapının eşiğinde öyle hayretle dalıp kaldım kolilere o sırada beni gören annem "günaydın papatyam " diyordu bana
"günaydın annem "
"kahvaltın hazır hadi masaya geç "
"sen gelmiyor musun ?"
"yok annecim ben babanla yedim "
"peki" diye yanıtladıktan sonra balkona doğru yöneldim annem mükellef bir kahvaltı hazırlamıştı balkon masasına ve bunların hepsi benim içindi ,
"çok teşekkür ederim annem ellerine sağlık ."
"afiyet olsun prensesim"
annemi çok seviyordum çünkü benimle çok ilgileniyordu ve ben üzülmeyeyim diye elinden ne geliyorsa fazlasıyla yapıyordu ." Galiba ben bu kadının hakkını ödeyemem"diye iç geçirmemin ardından kahvaltı yapmaya koyuldum.
Annemin eli ne kadar da lezzetliymiş .
Ben kahvaltımı bitirdikten sonra odama geçtim anneme yardımcı olmak için odamdaki eşyalardan bir kaçını toplamaya koyuldum .
Neredeyse son iki oda kalmıştı annem onları da bu gece hallederdi ve büyük ihtimalle yarın biz yola çıkmış olurduk . Merak etmemek elde değildi , acaba gideceğimiz yer nasıl bir yer , acaba nasıl bir evde oturacağız, arkadaşlarımda olacak mı acaba , yeni insanlarla tanışacak mıyım ?
Uzun süreli kurduğum hayallerimin ve düşlerimin ardından dışarıdan gelen seslere ilişiyordu kulağım ,sandalyemin tekerleklerini yavaş yavaş iterek balkona çıkmaya çalışıyorum . Nedendir bilmem ama sanki bu balkon bana bir şeyler hatırlatıyor .
Sesin geldiği yöne doğru başımı çevirdim ve yükselen seslerin yanı sıra kırılan cam şişeler dökülüyordu yıkamacının terasından peki ama neler oluyor burada ?
Korku dolu gözlerle anlam vermeye çalışırcasına bakıyordum yıkamacıya gözle görünürde sadece birbirine sopalarla saldıran üç genç vardı .
Bir insan neden birine bu denli delirmiş gibi vurabilir ki , hangi akla hangi vicdana sığardı ki bu .
O sırada odama giren annemin "buse " diye bağırışıyla bir anda irkildim ve kapıya doğru yönelerek "anne gel balkondayım kavga var " dedim .
Hızlı adımlarla yanıma gelen annem kavga eden gençlere baktı ve "Ahmet" diye bağırarak koşmaya başladı .
Ahmet kim , annem neden böyle koşuyor ?
Yaşananlara anlam veremezken şaşkın gözlerle yıkamacıya koşan annemi izliyorum hayretle ve annemden bir ses "Oğlum" diye feryat ediyordu .
Nasıl yani bu benim abim mi ?
Hiç bir şey hatırlamamanın zorluğunu her defasında yaşasam da bu sefer ki hislerim daha bir başkaydı . Şuan "abi" diye tanıdığım kişinin kavga edişini izliyorum korku dolu gözlerle fakat elimden hiç bir şey gelmiyor . Gözlerimden süzülen yaşlar yavaşça dizlerime düşüyor derken kapı çaldı içeriye gitmek için arkamı dönmüştüm ki sol tarafında duran dolaba takıldı sandalyem .
EYVAH ! Bu olamaz ...
Dolabın üzerinde duran eski eşyalar sallanmaya başladı tekerleri dolabın kenarında sıkışan sandalyemi hareket ettiremiyorum . Derken ellerimi başımın üzerine koymamla eşyaların üzerime yıkılması bir olmuştu.
O sırada sesleri duyup balkona çıkan komşulara , abimin kolundan tutmuş bir şekilde başını yukarıya kaldıran anneme ve kavga eden tüm gençlerin kavgayı bırakıp gözlerini bana dikip bakışlarına takılıyordu gözlerim
ve işte o son bakışlardı gözlerimde ki sonrasında kalakalmıştım düştüğüm yerde öylece.
Gözlerim ise meydan okuyamayacak kadar güçsüzdü bu defa ..
ve daha fazla direnemiyordum üzerimde ki ağırlığa ...
DAHA ON BEŞİMDE GENÇLİĞİMİN AREFESİNDEYİM VE BAŞIMA GELMEYEN İŞ KALMADI NASIL BİR KADERİM VAR YADA KİMİN AHLARINI YAŞIYORUM ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON YANIM...
ActionBİR KADININ ÇOK GÜLDÜĞÜNE RASTLARSAN SAKIN OLA NEDEN DİYE SORMA . ÇOK GÜLEN KADIN ÇOK ACI ÇEKEN KADINDIR , BİLKİ GÜLÜŞLERİ GÖZYAŞLARINI GİZLEMEK İÇİNDİR . SEN SEN OL SAKIN OLA KONUŞAN BİR KADINI SUSTURMA , BİLKİ ÇOK YARA ALMIŞTIR BİLKİ DİKKATİNİ BAŞ...